Allahu Teala’nin Varliğinin İspati

İslam dinimiz hakkında sormak istedikleriniz, merak ettikleriniz, paylaşmak istediklerinizi bu foruma yazabilirsiniz.
Kullanıcı avatarı
whyislam
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 30
Kayıt: 21-08-2005 15:00

Allahu Teala’nin Varliğinin İspati

Mesaj gönderen whyislam »

“Süphe yok ki göklerde ve yerde mü’minler için (Allah’ın varlığına dair) deliller vardır. “ (Casiye : 3)

Resim...............Ressam

Resmin Gerçeği (Aslı) ..................Yaratan


Nasıl bir resim gördüğünüz zaman o resmi yapan bir ressam oldugunu kabul edersek kâinattaki resimlere de bakacak olursak kâinattaki varlıkları da bir yaratanın oldugunu kabul etmemiz gerekir. Kâinattaki varlıklara (resimlere) bir bakalım: Dünyamız güneşin etrafında dönmektedir. Eğer dünyamız güneşe biraz daha yakın dönseydi yanacaktı. Biraz daha uzak dönseydi donacaktı. Dünyamızı tam dengede döndüren kimdir?

Bazen ufacık füzelere ,uçaklara dahi hakim olamazken o akıl almaz hız ve büyüklükteki yüz milyonlarca kütlenin (gezegen,yıldız,nebula...) en ufak bir hata dahi yapılmadan gezdirilmesine neden olan kimdir?

Parçalanan, yaşlanan, gezegenler, çürüyen bitki hayvan ve insanlar ile her yer (gökyüzü, yeryüzü) çöp pislik olacağına, bir düzen içinde çöpleri temizlik görevlilerine (kara delik, böcek, kurt,solucanlara...) toplatan kimdir?

Atmosferdeki su, karbondioksit, oksijen ve azotun devredilmesindeki ahengi, nizam ve intizami bildigimiz için, yagmur yerine “kezzap” adını verdigimiz nitrik asitin yağabileceği aklımıza dahi gelmez, degil mi?Oysa ki, atmosferin % 80’ini teşkil eden azot gazı, yıldırım ve şimşeklerin tesiri altında oksijenle birleşir. Bu oksitlenme sonucunda, nitratların meydana gelmesine yarayan azot oksitleri teşekkül eder. Yani ilmen, havadaki her elektriklenmede, nitrik asit yağmurunun meydana gelmesi için bütün şartlar hazırdır.... Ancak şimşek çaktığında , damla damla merhamet ve rahmet yağar. Ve bize haddimizden fazla değer veren yüce kudrete bütün mahlûkat sükreder.

Üzerimize her an kezzap yagabilmesinin mümkün oldugunu bilen kimya âlimi Prof. Dr. Arthur Macomb bu konuda sunlari söyler: “Ne zaman şimşek çakıp gök gürlese, semâdan yağmur yerine nitrik asit yağacak diye soluğum kesilir, rengim kaçar, sığınacak bir yer ararım. Çünkü havada nitrik asit teşekkülü için bütün şartlar hazırdır.”

H2 + O = su ( söndürücü )

H (Hidrojen) yanıcı O (Oksijen) yakıcı

Yanıcı ve yakıcı iki madde bir araya gelince yangın olacağına tam tersine , söndürücü olmaktadır. Bunu ayarlayan kimdir?

Diş doktoru yıllarca okuyup makineler yardımı ile takma dişler yapmaktadır. Bu dişler kırılsa bize haber veremez. Fakat binlerce senedir ağzımızdaki dişler çürümeye baıladığı an alarm sistemi (sinir sistemi) ile bize haber vermektedir. Takma dişi doktor yapabiliyorsa çok daha ileri teknolojiye sahip ağzımızdaki dişleri yapan kimdir?

Ağzımızdaki dişlerin sıralanısı: 32122123 = üst çene

32122123 = alt çene

Dişlerimizi böyle simetrik olarak dizen kimdir?

Gazete yaprakları ile aynı kalınlıkta olan ağaç yaprakları fabrika gibidir. Oksijeni alır, karbondioksit verir, içinde damarlar vardır, içinde yeşil renk veren klorofil maddesi vardır . Yaprağı “ oksijen fabrikası” şeklinde yaratan kimdir?

İnsanlar henüz ot ve suyla çalışan karşılığında süt veren bir fabrika yapamamışlardır. Fakat milyonlarca senedir milyarlarca, çoğalan, yürüyen, büyüyen, duvarlarından (derisinden) faydalanılan, makinelerden (etlerinden) yemek yapılan sadece ot ve su karşılığında bize süt veren fabrikaları yaratan kimdir?

İnsanlar, Cenâb-ı Hakk’ın yarattığı odundan ancak tahta, tahtadan masa ve sandalye gibi seyler yapabilmektedir. O Kadîr-i Mutlak ise odundan meyve yapıyor, yaprak ve çiçek çıkarıyor. Demek ki iş odunda değil, ustadır.

Bir iplik fabrikasi düşünelim; irili, ufaklı, yürüyen, çoğalan, incecik fakat çok sağlam iplikler üreten bir fabrika. Insanlar nokta büyüklügünde böyle fabrikalar yapamamışlardır. Fakat binlerce çeşidiyle milyonlarca, bir yaratıcı tarafından yaratılmıştır ; ipek böceği , örümcek!... O , kimdir?

Yağmur gökyüzünden tane tane yagmaktadır, damlacıklar birleşip sel olarak yağmamaktadır. Buna engel olan kimdir? Her yıl yağan kar tanecikleri milyonlarcasını her seferinde her biri ayri ayri desenlerle gökyüzünden bize yollayan, gökyüzünde birleştirip çığ olarak göndermeyen kimdir?

Uzayın akıl almaz derinlikleri içinde günesimiz gibi 200 milyar günesi ihtiva eden Samanyolu Galaksisi’nde yaşıyoruz. Samanyolu ise, varlığı kanıtlanabilen en az 300 milyar galaksiden sadece bir tanesidir. Bu dev evreni düzen ve uyum içinde yaratan , yaşatan kimdir?

“Dünyada hiçbir delil kalmasa bile, bir mikrobun hayati bana Allah’i ispat etmeye yeter. “ LUIS PASTEAUP

ALLAH (C.C) NİÇİN GÖRÜNMEZ
Eger Allah görünseydi imtihan diye bir şey kalmazdı. Allah görülmeyecek ki o görülmeyen Allah’ı bulan insan mükâfat ( cennet ) kazanabilsin. Ayrıca daha Allah’ın yarattıklarını görememekteyiz:

Küçük seyleri göremeyiz : Mikrop ,atom , hücre....

Büyük seyleri (-n tamamını ) göremeyiz: dünya, ay, okyanus...vs...

Özelliği görünmez olanları göremeyiz: Rüzgar, ısınlar (alfa, beta, gama, ultraviyole, kızıl ötesi...) ses-radyo dalgaları, akıl, üzüntü, sevinç, elektrik...Bizim görme oranımız 1.000.000/3.5’tur. Yani çevremizde var olan 1000.000 varlığın sadece 3,5 unu görebiliyoruz...O halde bizler daha Allah’in yarattıklarını göremiyoruz. Görülmeyen seyleri yaratan Allah’i hiç göremeyiz.

ALLAH YARATANDIR

Soru:Allah her şeyi yaratandır. Peki (haşa) O’nu yaratan kimdir,var mıdır?

Allah yaratan olduğu ,yaratılan olmadığı için Allah’tır. Eğer bir tanrı yaratılan ise,o zaman o tanrı değildir, O’nu yaratan ,ama yaratılmayandır Tanrı ..Her seyin başı,bir,tek,vahidül-ehad olan Allah’tır.

4 - 3 - 2 - 1 - 0

4’ün var olması için 3’e ihtiyaç vardır.3 olmadan 4 olmaz.3’ün var olması için 2’ye , 2’nin var olması için (iki adet) 1’e ihtiyaç vardır.1 olmadan 2, 2 olmadan 3 olmaz. Fakat;1’in var olması için sıfır’a ihtiyaç yoktur. Çünkü sıfır hiç ,yok, boşluktur. Boıtan,hiçten bir olmaz. O halde ,her şeyin başi 1’dir. Bir’den 2 ,ondan 3 çıkmıştır. O Bir’de Vahidu’l-ehad olan Allah’tır.

Bir tren ve vagonlarını düşünelim:

V3 - V2 - V1 - LOKOMATIF

V3’ü çeken V2’dir.V2’yi çeken V1’dir.V1’i çeken ise lokomotiftir. Lokomotifi çeken nedir ,diyemeyiz. Çünkü lokomotif çeker ama çekilmez. Onun hareketi kendindedir.

Bizim (V3) var olmamıza sebep olan anne-babamızdır. Onların var olmasına da anne-babaları (V2) sebeptir... Bu Hz-Adem Hz-Havva’ya dek gider. Peki Hz.Havva ve Adem'i yaratan kimdir. Cevap:Allah’u Teala .Peki (haşa) Allah’ı yaratan kimdir diye soramayız. Çünkü Allah yaratandır ama yaratılmaz. Tıpkı lokomotifin çeken ama çekilmez oldugu gibi....

( Not : Bazi insanlar “ BENZETME “ sanatına - işlerine geldigi an - önyargılı yaklasmaktadırlar ... : Yukarıdaki lokomotif örneği bir kıyas ve benzetme sanatı üzerine kurulmus bir örnektir. Tıpkı “ Aslan gibi adam “ cümlesinde oldugu gibi . kimse bu cümleyi duyunca aslan- insan karısımı bir yaratığı gözönüne getirmez. Yukarıda da bir kıyas yapılmıstır, Allah’u Teala ( HAŞA ) bir trene benzetilmemiş trendeki bazı özelliklerden kıyasla Allah ‘ın bazı sıfatlarına atıfta bulunulmuştur. Yoksa Allah’in ( HAŞA ) bacası , tekeri vardır,... ?! iddiasında bulunan yoktur. ... )

“ Allah'ın her yarattığı bir fabrika, bilgisayar, makine, robot...... gibidir. Yaratılan her varlık planlanmış, proğramlanmış, çoğalacak şekilde dizayn edilmiştir. “

Allah ; Halık,Vahid,Rab,Samed,İlah.....tir.
TAKLİTLERİNE İNSANLAR "MUCİZE " DERKEN ORJİNALİNİ YAPANI NASIL İNKAR EDEBİLİR Kİ ?

İnsanlarIn Teknoloji adIna yaptIklarI tüm yenilikler aslInda yüce yaratIcInIn yarattIklarInIn kötü, amatörce birer taklidinden başka bir sey değildir. Hem de her biri daha az kapsamlı, hatalı, çok enerji gerektiren, iri ,az kullanışlı, cansız ,çoğalamayan, büyüyemeyen ...kötü birer taklittirler. Daha çok uzatılabilecek listeyi kıyaslamak için inceleyip her biri üzerinde tek tek düşünelim:

İnsanların yaptığı Teknik, buluş Allah’ın yarattığı :

Sentetik, sera, taklit...........................Doğal, orjinal

Diyaliz makinesi..................................Böbrek

Lamba, kalorifer...................................Güneş

Baraj, Havuz.........................................Deniz, Okyanus

Yapay çiçek..........................................Çiçek

Yapay meyve........................................Meyve

Vantilatör..............................................Rüzgar

Heykel, Robot.......................................insan

Uçak......................................................Kuş

Lens......................................................Göz merceği

Deniz altı..............................................Balık

Protez el, ayal.......................................El, ayak

Oyuncak bebek.....................................Bebek

Buzdolabı...............................................Kutuplar, kar

Bilgisayarlı araba...................................At

Şofben....................................................Golfsitrim

Radar......................................................Yarasa

Takma diş...............................................Diş

Süt fabrikası............................................İnek

İplik fabrikası..........................................Örümcek, ipek böceği

Bilgisayar................................................Beyin

Elek, Süzgeç............................................Ozon tabakasiı

İçki...........................................................Su ,süt,meyve suyu...

Oksijen tüpü.............................................Atmosfer

Elektrik kablosu.......................................Damar

Halı...........................................................Doğa (Renkli)

Kubbe (Direkli)........................................Gökyüzü (Gök kubbe)

Elektrik....................................................Elektrikli yılan balığı

Topaç (Yerde)..........................................Dünya (Boşlukta)

Saz teli......................................................Ses telleri

Müzik aleti................................................Bülbül

Çamaşır makinesi......................................Kalp, Böbrek

Radyo alıcısı..............................................Kulak

Bayrakta yıldız...........................................Yıldız

Dürbün........................................................Kartal gözü

Küre............................................................Dünya

Kamera........................................................Göz

Akvaryum....................................................Deniz,Okyanus

Deprem ölçer..............................................Köpek,kuş,fare

Parfüm.........................................................Tabiat kokusu

Elektrik........................................................Yıldırım,ateş böcegi

Müzik sesi...................................................Tabiat(kus,su,rüzgar..sesi)

Laboravatuar...............................................Yaprak,mide,toprak,tohum

Yağmur bombasi........................................Yağmur sistemi

Solunum cihazı..........................................Akciğer

Filitre...........................................................Yaprak,orman

Savunma sistemi..........................................Sinir sistemi,Bademcik,ağrı,akyuvar

Teyp.............................................................Hafıza

Fotograf makinesi.......................................Göz

Telefon.........................................................Kulak

Mimar...........................................................Bal arısı,kuş,karınca

Meyve fabrikası...........................................Ağaç

Gece lâmbası.................................................Ay

Saat..Düzeni..................................................Ay, dünya, güneş sistemi samanyolundaki dakiklik

Ambalaj kâğıdı..............................................Meyve kabuğu

Mıcır fabrikası..............................................Dere, ırmak

Bomba...........................................................Yanardağ, Karadelik, Güneş patlaması

İlaç (Yan tesirli)..................... ......................Doğal vitaminler

Asansör.........................................................Yer çekimi

Dalga.............................................................Yapay dalga

Savunma sistemi............................................Boynuz, diş, kanat, kamuflaj.....

Elektronik program (Otomatik pilot, pusula)...........Içgüdü

..................... .......................................... .........................

Topragı renkli , kokulu , ambalajlı ,desenli , çesitli tat ve sekillerle meyve ve sebze haline getiren birer meyve - sebze fabrikası olan bitkileri yaratan ( her an bu üretimi gözümüzün önünde yaptikları için bu ileri teknolojiyi farkedememekteyiz ! ), yüzen elektirik santrali ; elektirikli yılan balığını ,ot ve suyu süte çeviren , yürüyen ,çogalan süt fabrikasi inekleri , koyunları ,diyaliz makinasından daha kapsamlı , elektirik, onarım ,bakım masrafi olmayan böbrekleri , otomatik motorlu kalbimizi , pilotsuz ,benzinsiz uçan dünyamızı ....yoktan ,kıstassız ,örneksiz , yaratan Yüce Yaratıcı Allah'ın ilmini ,yüceliğini ,kudretini ne yazikki her zaman farkedememekteyiz

Allah'ın her yarattığı bir fabrika, bilgisayar, makine, robot...... gibidir. Yaratılan her varlık planlanmış, programlanmış, çoğalacak şekilde dizayn edilmiştir.

Not: Uçak olmasaydı, kuş yine olurdu. Ama kuş olmasaydı, Uçak olmazdı.... Böyle yüce bir yaratıcı tesbihe lâyıktı r:

Sübhanellah: Ey Allah’ım sen bir seyi yaptığın veya yarattığın zaman en güzel şekilde yapar ve yaratırsın. (Gezegenleriyle, atomlarıyla, canlılarıyla...)

Elhamdülillah: Ey Allah’ım ben sana şükreder, teşekkür ederim ( verdiğin sağlıklı organlar ve tüm rızıklar için) ve yarattığın bu kainata bakıp seni överim.

Allah’u Ekber: Ey Allah’ım sen en büyüksün. Her şeyin en iyisi, en mükemmeli sensin Ya Rabbi.

Görüldügü gibi teknoloji, mucize ve kerametleri çok geriden takip etmektedir.

ALLAH KAİNATI NİÇİN YARATMISTIR?

Allah’u Teala insanları sevdiği için yaratmıştır.Allah insanları seviyor çünkü nefes alsın diye Oksijeni yarattı, içsin diye suyu, yesinler diye bitkilere emretti , toprağı meyve sebzeye hayvanlara bitkileri et, süt, yumurta, bala dönüştürmektedir.Bütün kainat insanlara hizmet etsin diye yaratılıştır.Allah insanları sevdiği için cenneti yaratmış ,cennete gidebilelim diye Allah Kur’an’ı göndermiş , Kur’an’daki ibadetleri ( Allah’ın tüm emirleri , ibadetleri , insanların yararına , hep insanlar için , tüm yasaklarıda insanların zararına olduğu için yasaklanan haramlardır. ) yaparak , dünyada mutlu olmamızı , sonuçta cenneti kazanmamızı istemistir.

Güzel bir manzara resmini ressam neden yapar ? Çünkü hosuna gitmis , sevmistir. Önceden o resim yokken sonradan yapılmış olur. Tıpkı bunun gibi Allah’ta evreni ve insanlari sevdigi için , güzellik için , önceden yokken , yoktan var etmiş , dünyada insanlar , cenneti yaşasın diye ibadetleri ( insanlara yararlı olan şeyleri ) emretmiş , bu ibadetleri yapıp dünyayı cennete çevirenlere ahirette cenneti vaad etmiştir.

Insana hizmet için evreni ( su ,agaç , hayvan , bitki...) yaratan Allah , dünyada huzur , barış içinde yaşaması için emir-yasaklar ( ibadeti ) insanlara bildirmiş , bunlar yapanlarada cenneti vermistir.

Insan üç nedenle yaratılmıştır : Allah sevdigi için insanı yaratt , insana hizmet etsin diye evreni yarattı , cennete gidelim diyede , cennetin anahtarı olan Kur’an’ı indirdi. Ibadet dünyayı cennete çevirir, ahirettede cenneti garantiler...yaratılmasaydık , cennete gitme ihtimalimiz olmazdı.

NOT :Agrı ,sızı , ateş , diş ve karın ağrısı ...Allah’ın insanlara verdiği bir ceza degil , bir hediye , bir iyilik , bir lutüftur. Çünkü karın ağrısı olmasa karnımızdaki hastalıktan haberimiz olmazdı , dişimiz ağrımasa , dişimizi kaybedebilirdik ve bizim haberimiz bile olmazdı ...O ağrı , sızılar... bizim hastalıklara karşı alarm sistemimizdir ve iyi ki onlar vardır.

O halde ağrı , sızı ...bir ceza değil , bir mükafaat , bir hediye ‘dir.
KAYNAK : www.islamustundur.com
Kullanıcı avatarı
commando
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
Mesajlar: 2119
Kayıt: 14-04-2005 13:18

Mesaj gönderen commando »

Allah razı olsun whyislam mesajlarının devamını bekliyoruz yalnız biraz kısaltırsan iyi olur az zamanda daha çok mesaja bakmak isteyen arkadaşlar için iyi değil.. Selametle..
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
Kullanıcı avatarı
ComiC
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 6250
Kayıt: 18-01-2004 13:00

Mesaj gönderen ComiC »

Bu mantıkla yola çıkarsak Allah'ın da bir şey tarafından yaratılması gerekmektedir öyle değil mi? Yani herşeyin birşey tarafından yaratılması gerekiyor. Yoksa biz etrafımızdaki herşeyi Allah yarattı derken Allah'ı ne yarattı sorusunu es geçersek olmaz? Neden onu da birşey yaratmış olmasın?

O zaman onu yaratan ne? yada onu yaratanı yaratan?.. Bu bu şekilde gider yani. Sonuçta nereye varacağız
enjoy the silence..
Kullanıcı avatarı
whyislam
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 30
Kayıt: 21-08-2005 15:00

Mesaj gönderen whyislam »

ALLAH YARATANDIR

Soru:Allah her şeyi yaratandır. Peki (haşa) O’nu yaratan kimdir,var mıdır?

Allah yaratan olduğu ,yaratılan olmadığı için Allah’tır. Eğer bir tanrı yaratılan ise,o zaman o tanrı değildir, O’nu yaratan ,ama yaratılmayandır Tanrı ..Her seyin başı,bir,tek,vahidül-ehad olan Allah’tır.

4 - 3 - 2 - 1 - 0

4’ün var olması için 3’e ihtiyaç vardır.3 olmadan 4 olmaz.3’ün var olması için 2’ye , 2’nin var olması için (iki adet) 1’e ihtiyaç vardır.1 olmadan 2, 2 olmadan 3 olmaz. Fakat;1’in var olması için sıfır’a ihtiyaç yoktur. Çünkü sıfır hiç ,yok, boşluktur. Boıtan,hiçten bir olmaz. O halde ,her şeyin başi 1’dir. Bir’den 2 ,ondan 3 çıkmıştır. O Bir’de Vahidu’l-ehad olan Allah’tır.

Bir tren ve vagonlarını düşünelim:

V3 - V2 - V1 - LOKOMATIF

V3’ü çeken V2’dir.V2’yi çeken V1’dir.V1’i çeken ise lokomotiftir. Lokomotifi çeken nedir ,diyemeyiz. Çünkü lokomotif çeker ama çekilmez. Onun hareketi kendindedir.

Bizim (V3) var olmamıza sebep olan anne-babamızdır. Onların var olmasına da anne-babaları (V2) sebeptir... Bu Hz-Adem Hz-Havva’ya dek gider. Peki Hz.Havva ve Adem'i yaratan kimdir. Cevap:Allah’u Teala .Peki (haşa) Allah’ı yaratan kimdir diye soramayız. Çünkü Allah yaratandır ama yaratılmaz. Tıpkı lokomotifin çeken ama çekilmez oldugu gibi....
Bunun cevabı, yukarıdaki yazıda verilmişti zaten
Kullanıcı avatarı
Sonsuz_Nur
Fast Friend
Fast Friend
Mesajlar: 414
Kayıt: 22-08-2005 12:03

Mesaj gönderen Sonsuz_Nur »

Es-Selamun Aleykum...

whyislam kardeşin yazdiklarina bi ekleme yapim dedim.

Aynı şekilde, bir şekerin nasıl yapıldığını sorsak, bize cevaben, şeker fabrikasında yapıldığı söylenecektir. Şeker fabrikasındaki aletlerin nerede yapıldığını sorduğumuzda onların da tezgahlardı gösterilecektir. Neticede problem bir ilme, bir iradeye dayandırılmazsa, tezgahın da tezgahı sorulacak ve kısır döngüye düşülecektir.

Bir er, emri onbaşıdan, o da yüzbaşıdan ve nihayet başkomutan da padişahtan alır. Peki, padişah kimden emir alıyor, diye sorulmaz, zira o emir alan değil emir veren konumundadır. Eğer birinden emir alacak olursa, o da emredilenler sınıfına girer ona emir veren kimse padişah olur.

Not: Yok tan var eden, var dan var eden,Alemlerin Rabbi olan HZ.ALLAH CC. cümlemize Rahmet' iyle muammele etsin İnşAllah..

Selametle...
Kullanıcı avatarı
commando
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
Mesajlar: 2119
Kayıt: 14-04-2005 13:18

Misal

Mesaj gönderen commando »

“Herşeyi Allah yaratti. Peki Allah’ı kim yarattı” Bu tür sorulara uzun uzun cevaplar yazma yerine Berk Uncu Bey’in kaleme aldığı şu örnekle meseleyi anlamaya çalışalım.

Bilgisayar içindeki bir entegre diğer entegreye soruyor: “Ben 3 voltla çalışıyorum. Sen kaç voltla çalışıyorsun?”
Diğer entegre: “Benim voltajım 2,8” diyor. İkisi beraber merak ediyorlar: “Acaba bizi dizayn eden mühendis kaç voltla çalışıyor?” diye.

Halbuki bilgisayar denilen sistemi yapanın, o sistemin dışinda olması gerekir. Dizayn ettiği sistemin kurallarıyla kendisinin bağlı olmaması lazımdır. Kendisinin tamamen o sistemin dışinda bulunması ve o sisteme hükmedebilmesi gerekir. Entegrelerin aralarında konuşup, dizayn edicilerini de kendi tabi oldukları “bir elektrik akımıyla çalışma kanunu”na tabi kılmaları mantıklı ve mümkün değildir. Sistemi dizayn eden, sisteme koyduğu kanuna, kendisi mahkum değildir.

İlaveten sistemin içinde, o sistemin kanunlarına tabi olarak yaşayanlar, eğer başka sistemlerle tanişmamışlarsa, başka kanunları anlamakta zorlanırlar. Hatta daha doğrusu anlayamazlar. Mesela entegre devreler sadece elektrik akımıyla çalışmayı anlayabilirler. Kimyasal enerji, nükleer enerji gibi sahaların kanunlarını belki hiç anlayamazlar. Onların anladıkları sinir, dizayn edici mühendisin çizdiği sınırdır.

İşte “yaratılmış olmak” da bizim içinde yaşadığımız bu alemin bir kanunudur. Tabi olduğumuz kanunlarından biridir. Bu alem içinde her kim yaşıyorsa “yaratılmış”tır. Şimdi bu alemin kanunlarına tabi olarak, içinde yaşayan birisi olarak, bizim kalkıp Yaratıcımızı bu alemin kanunlarına tabi kılmak gibi “acaba bizi Yaratanı kim yarattı?” diye sormamız yukarıdaki entegrelerin kendi aralarında konuşma misaline benzer.

Yine buna benzer yukarıda da ifade ettiğimiz gibi anlamsız sorular ortalıkta çok dolaşir. Bu tip sorular, sistemin yapıcısını sistemin içine sokma, sistemin kurallarına tabi kılma uğraşısıdır. Mesela “Allah kaldıramayacağı kadar büyük bir taş yaratabilir mi?” (haşa) yine böyle anlamsız bir sorudur. Bu anlamsız soru, sistemin kanunlarından birisi olan çekim kanununa, o kanunu yaratan Allah’ı tabi kılmaya uğraşir. Yani yerçekimi kanununu Yaratanı, yine bu kanunun mahkumu gibi görmek yanlışına düşülür.

İçinde yaşadığımız sistemin/alemin tamamen biz içinde yaşayanları bağladığını, Allah’ın ise, bu kanunlara tabi olmadığını bilmek lazım. Bunu bilmekle kalmayıp, içinde yaşadığımız sistemi dizayn eden Allah’ın mahiyetinin ne olduğunu tam olarak anlayamayacağımızı da bilmemiz lazım. Gayret gösterelim ama anlama sınırımızın, ancak alemin dizayneri olan Allah’ın, bizim için çizdiği sınır kadar olduğunun farkına varalım.

Ali İhsan Er www.cevaplar.org
Bu mesaja eklenen dosyaları görüntülemek için gerekli izinlere sahip değilsiniz.
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
Kullanıcı avatarı
IWAS
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1961
Kayıt: 27-07-2004 15:27
Konum: Tekirdağ

Mesaj gönderen IWAS »

şimdi bu insanların geliştirdikleri aletler taklittir ama neden amatörce olsun. Çoğu gerçekten muhteşem ve asıllarına taş çıkarcak cinsten hemen bir örnek

araba -> at

at ın daha hızlı veya konforlu olduğunu idda edemezsiniz heralde

ilaç(yan tesirli) ---> doğal vitamin
E hadi bakalım tesirsiz olanı yada tesiri az olan ilaçları nasıl açıklıycaz?

ve comic in mantığı da gayet doğru.

fakat bu 4-3-2-1-0 olayına kafam takıldı tamam bir var da şimdi yaratan da olduğu zaman onunda birşeyLer tarafından olması gerekiyor benim aklım bunu almıyor. Yoktan hiç bir şey olmaz ki
Eşit olmasın diyorsanız, kadınla erkek...
Kara çarşafa girsin diyorsanız,
Yobazın gazabından ürkerek...
Diyorsanız ki, okumasın
Kadınımız, kızımız;
Budur bizim alın yazımız...
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
Kullanıcı avatarı
Oalquannn
Fast Friend
Fast Friend
Mesajlar: 107
Kayıt: 24-08-2005 20:47

Mesaj gönderen Oalquannn »

Benim sorunum daha farklı bi şeyle ilgili: eğer dünya bir imtihan yeriyse bizde yaratılanlarsak bizi Allah yaratmışsa ki Allah'ın büyük olduğuna inanıyorum. Ama ben Allah tarafından diyelim ki katil olarak yaratıldım bunu ben değiştiremem bu benim kaderim olur. Eğer bir kader varsa neden test ediliyoruz. ayrıca Allah çok büyük ve herşeyi biliyor ama benim cennete veya cehenneme gideceğimi neden bilmiyorki beni imtihan ediyor.
Kullanıcı avatarı
ComiC
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 6250
Kayıt: 18-01-2004 13:00

Mesaj gönderen ComiC »

whyislam yazdı:Bunun cevabı, yukarıdaki yazıda verilmişti zaten
Zaten bende orayı okuduktan sonra o lafı dedim.

@commando

Chip olayı filan saçma geldi bana. Berk Bey yanlış konuşmuş kanımca. Ben Allah'a ne kadar yemek yiyor diye sormadım ki! Bizimde çalışabilmemiz (hayatta kalabilmemiz) için enerjimiz volt değilde, yemektir. Ki ben Allah'a ne kadar yemek yiyorsun? diye sormuyorum. Onu neyin yarattığını soruyorum. Eğer Chip'te insanları neyin yarattığını sorsaydı o zaman saçma bir soru değil mantıklı bir soru olacaktı. Ama Chip buna cevap vermezdi. Çünkü chip'e bu soruyu sorabilecek aklı vermedik bile. Ama eğer biz ürettiğimiz Chip'e böyle bir soru sorma eklentisi veriyorsak ya cevabını da veriyoruzdur ya da bulmasını istiyoruzdur. Şuan nasıl ki bir chip kendi aralarında bu soruları soramıyorsa, aynı şekilde bizimde soramamız gerekmekteydi. Ama sorabiliyoruz... Kısacası bunun bir yanıtının olması gerektiğine inanıyorum ben. Allah hep vardı tamam oldu bittiye getirilmemeli sonuç.
Kullanıcı avatarı
excalibur
Fast Friend
Fast Friend
Mesajlar: 375
Kayıt: 15-08-2005 20:19

Mesaj gönderen excalibur »

Bu konuya girmek istemiyordum fakat artık mecburum ;

ComiC kardeşim, bir yaratıcının varlığı tabiata yani kendi gibi yaratılmış olana bakılarak ve noktadan analoji yapılarak açıklanmaz. Evet ALLAH VARDIR ! Peki nereden biliyoruz varlığını ?

Çünkü Peygamber ( veya peygamberler ) göndermişdir, beki nereden göndermiş ?uzaydan mı, bir dağın veya bir okyanusun içinden mi çıkıp gelmiş?
cevap; hayır tam aksine bizler gibi bir anneden doğmuş tüm peygamberler.

Peki öyleyse peygambere neden inanalım ki?
cevap; "aklı selim" sahibi olduğumuz için, ayrıca inanmamaktada serbestlik var.

Nasıl olur bu ,bir çelişki değil mi bu ?
cevap ; tam aksine bir netlik , "Rahman ve Rahim " olmanın bir gereği.

Bakınız ComiC kardeşim, yaşı dünya tarihi ile eşdeğer olan felsefe bilimi ve bu bilimin önde gelen isimlerinden bir Aristotales bir gün kendine şu soruyu sorana kadar ateist 'ti dedi ki :

" Gerçek şu ki, ‘ben!’ ve ‘benim!’ duygularını hissedebildiğimiz için, ‘kim ?’ ve ‘kimin ?’ sorularını sorabiliyoruz. ‘Bu benim’ diyebildiğimiz içindir ki, ‘bu kainat kimin?’ sorusunun peşine düşebiliyoruz."

Şimdi ComiC kardeşim, tüm samimiyetinle lütfen aşağıda ki yazıyı oku ;

İnsanın varoluş gereği kendi varlığını, çevresini sorgulayan ve sorgulamalarına bir cevap bulamadığı sürece tatmin olamayan bir yaratılışa sahiptir. Kendisini varlık âlemine gönderen Zât’ı tanıdığı ve varoluşunu tanımlayabildiği ölçüde bir huzura kavuşabilir. “Nereden geliyorum, nereye doğru gidiyorum?” gibi temel sorgulamalarındaki veriler çevredeki varlıkların var oluşuyla örtüştüğü için cevaplanması ve ispatlanması bir derece daha kolaydır. Ancak, kendi varlığına özgün kalan “Ne için varım? Varlğımı anlamalandıran gerçek nedir?!”

Bu sorgulamasında çevresel verilerden yoksundur. Bu soru kendi içerisinde açıklanması gereken bir sorunsaldır. Bu tarz sorgulamalarda vahiy yol gösterse de, genellikle aklı devre dışı bırakacak derecede aşikar cevaplar vermez. Çünkü, İstenen cevap sorgulamanın içerisinde gizlidir. Aşikar cevaplar ise sorgulamanın önünü kapatacaktır.

Alemlerin Rabbi olan Allah’ın kendine muhatap olabilir bir istidatla yarattığı insanın kainattaki durumu diğer varlıkların tümünden daha ileri ve daha risklidir. İçerisinde yaşadığı âleme nazarını salan akl-ı selim bir insan, en mutlu yaşayanların ve başarıya zorlanmaksızın ulaşanların, önce bitkiler, sonra da hayvanlar olduğunu görecektir. Mutsuz bir bitki veya bir hayvan yoktur, bu dünyaya mutlu ve başarılı bir yaşam sürmeleri için gönderilmişlerdir. Donanımları da böyle bir yaşam için oldukça uygundur. Meleklerin durumu da farklı bir açıdan hayvanların durumu gibidir. Onların da huzurlarını bozacak nefisleri, benlikleri, kavga sebebi olabilecek hazıra yönelik yoğun istekleri yoktur.

İnsan ise ne melek, ne de hayvandır. İkisinden de aldığı yönler olmakla birlikte, huzurunu ve lezzetini bozacak farklı donanımları da vardır. Melek ve hayvan karışımı olarak yaratılmak bile yeter derecede bir problem iken; ayrıca, ikisinden de çok farklı olarak akıl ve enaniyet gibi soru ve isyan sebebi olabilecek özelliklerle donatılarak yaratılmıştır. Hazır lezzetinin içerisine geçmişin elemleri ve geleceğin kaygıları katılan insanın, gerçek bir lezzeti tatması, yaşadığı kaygılar ve elemler sebebiyle imkansızlaşır. Bu imkansızlıklar içerisinde ne ibadet, hamd ve senâ cihetiyle meleklere yetişebilir, ne de lezzet ve faydalanma cihetiyle hayvanları geçebilir.

Diğer taraftan insanın zemini meleklerin bulunduğu zemine oranla kaygan ve sislidir. İnsanın yaşamsal zemini hayrın ve şerrin karışımından oluşturulmuştur. Üstelik bir de lezzetlere aşk derecesinde meftun bir yoldaşı vardır insanın. Bu nedenle, lezzetlere aşık bir nefis sahibi mahluk olarak insanın günahlara düşmeden yaşaması, istisnalar hariç mümkün olamamıştır. Yaratıcının varlığının doğrudan hissedilmediği bir vasatta, sahiplenmeye şiddetle meyilli bir benlik sahibi oluşu, nefsin verilişi, nefis sahibi bir varlık olarak insanın hayır ve şer denkleminde yaratılışı birlikte düşünülünce açıkça görülmektedir ki, insan günahsızlık mertebesine erişebilmesi için yaratılmamıştır. Meleklerde nedereyse kaçınılmaz bir şekilde açığa çıkan ibadete karşılık, insan ibadetini, kendi iradesini kullanarak gerçekleştirebilir. Bu durum da insanın ibadetlerindeki verimi düşürmektedir.

Öyle ise, meleklerin mükemmel ibadetlerine karşılık, sönük ve hatalarla dolu bir ubudiyetten başka birşey elinden gelmeyen insan neden yaratılmıştır? İbadetleri mükemmel bile olsa inasanın yaratılmasına neden ihtiyaç duyulmuştur? Yaratılmasına ihtiyaç duyuldu ise, bu durum, Yaratıcının yaratılmışa bağımlı olması gibi bir çelişkiyi ortaya çıkaracaktır. İhtiyaç duyulmadıysa, yaratılamasının arkasındaki gerekçe ne olabilir?

Ve şimdi lütfen bu soruların cevaplarını kimseye sormadan sen kendin ver.

Saygılarımla.
Çağların bilgeliğini ara fakat dünyaya bir çocuğun gözleriyle bak !
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Google [Bot] ve 7 misafir