Türkiye'de üniversite eğitimi nasıl?

Eğitim hayatımıza dair her şey. Anılar, düşünceler..
Cevapla
Kullanıcı avatarı
ress
Fast Friend
Fast Friend
Mesajlar: 110
Kayıt: 20-05-2004 16:09
Konum: symirna

Türkiye'de üniversite eğitimi nasıl?

Mesaj gönderen ress »

üniversite..çoğu gencin düşü..dar geçimli çoğu ailenin çocuğunu okutabilmek için didindiği bir kurum.Kişilerin geleceğini garanti altına alacağını düşündüğü, kazanılmazsa intiharlara bile sebep olabilen bir eğitim kurumu..öğrenciler için özgürlüğü açılan, kapı ve çoğu zaman ayakta tek başına kalabilmeyi öğrendikleri ve sosyal insan olmayı öğrendikleri mekan..
peki öğrencilerin kafasında yarattıkları eğitim şekli ile üniversite de verilen eğitim şekli örtüşüyor mu? üniversite gercekden istenilen düzeyde bilim üretme, araştırma sıfatını sağlıyormu ? öğretim üyeleri alanlarında yeterli mi? üniversite özgürce düşünme ve düşündüğünü rahatca aktarabileceğin bir mekan mı? üniversiteden mezun olduğunda edindiğin bilgi kalıcı mı yoksa ezbere mi dayalı?Üniversite öğrencisine göre üniversitelerin ana sorunları nedir? ve nasıl iyileştirilebilir?
Arkadaşlarım görüldüğü gibi bu sorular uzatılabilir. Türkiye'deki üniversite sorunlarınızı veya yakındıklarınızı, düzelmesini istediklerinizi sizde buraya yazın paylaşalım..
saygılar..
[color=green]papatyaların narince savrulduğu...
kelebeklerin özgürce uçtuğu...
rüzgarın hafifce ıslık çaldığı günde...
gözlerimde çiğ tanesi ıslaklığı...[/color]
Kullanıcı avatarı
vişne
Super Friend
Super Friend
Mesajlar: 575
Kayıt: 25-06-2003 01:25

Mesaj gönderen vişne »

Sevgili ress, aslında üniversiteden mezun olalı epey zaman oldu ve böyle durumlarda hep söylenen beylik bir ifade vardır ya "bizim zamanımızda!" diye, işte o dönemlerde biz üniversite öğrencilerinin yaşadıkları, yaşayamadıkları, sunulanlar ya da söke söke alınanlar, yokluklar, kazanımlar çok büyük ölçüde olmasa bile yine de değişmiştir diye düşünüyorum.
Ama çevremdeki gençlerden duyduklarım, okuduklarım gösteriyor ki Türkiye'de araştırma kültürünü engelleyen öğeler, hem tarihten gelen hem de günümüzdeki dar boğazlardan kaynaklanan çok yönlü bir yapı oluşturarak hep var oldu ve görünüyor ki bir süre daha var olacak. Hatırlıyorum da eğitimimin bir bölümü verilen ödevler için kaynağa ulaşmakla, okulun yetersizliği sebebiyle kilometrelerce yol alıp kütüphane raflarının arasında "belki burada bulurum" ümidiyle dolanmakla geçti. Hoş, artık bilgiye ulaşmak daha kolay belki ama bu sefer de yukarıda da söylediğim gibi araştırmaya yönlendirilememe sorunuyla yüzyüzeyiz.

Kesin olan bir şey var ki o da; beyin göçüne izin verilmeyen, üniversite gençlerine devletin tüm imkanlarını sunduğu,sanayicinin tecrübesinin,üniversitelinin bilgisinin, devletin desteğinin bir olduğu eğitime ihtiyacımız var.
Ne güzel olurdu üniversite çevresinde teknokentler kurulsaydı, firmaların araştırma geliştirme departmanları oluşturularak üniversite öğrencilerine istihdam alanı oluşturulabilseydi ve işsizliğe son verilebilseydi.

Ben göremedim bunu, çocuklarımız kaçırmaz umarım...

Sevgilerimle
Kullanıcı avatarı
ress
Fast Friend
Fast Friend
Mesajlar: 110
Kayıt: 20-05-2004 16:09
Konum: symirna

Mesaj gönderen ress »

vişne ne güzel değinmişsin konuya bir solukda okuyuverdim.
bende üniversitelerdeki örgüt iklimine değinmek istiyorum. bir defa yurt dışında dekanlar çoğu zaman işe bisikletle gelirler. bizdekile ise siyah camların arasında gizemli arabayla gelirler ve kocaman odaları vardır. yurt dışında çoğu bilim adamına rektor, dekan pek karışmaz çünkü o bilim adamları en iyilerin arasından seçilmiş kimselerdir. araştırma yaparlar bürokrasi de çok işlemez bizim ki gibi herkes işine bakar. Kütüphaneler en önemli mekanlardır yurt dışında üniversitenin kalbidir. bizde ise kütüphaneci detaylar arasında kaybolur çoğu zaman ve asıl araştırmaya katkı sağlama işini yapamaz.zaten öğretim üyelerinin ve öğrencilerin kütüphaneyi kullanma alışkanlığını küçük yaşlarda kazanmadıkları için pek nadir gelirler kütüphaneye.Ama yurt dışında araştırmacıların çoğu zamanı kütüphane de geçer.
ha birde öğretim üyelerinin aralarındaki iletişimi ilginçtir.onların çoğu Türkiye'de sadece yükselmek ve akademik kariyer peşinde oldukları için
yönetimde yer almayı severler. Bir Dekan Anlatıyor isimli bir kitapta okuduğum kadarıyla Harward üniversitesindeki bilim adamı araştırmalarına engel olacağını düşündüğü için yönetim kademesinde yer almayı red eder.
Öğretim üyesi araştırmacı kimliğini kaybederek yavaş yavaş öğretmen kimliğine bürünmektedir bizde. Üniversitelerin sayılarının artması, meslek yüksekokullarının çoğalması sebebiyle çok sayıda niteliksiz araştırma görevleri ki (geleceğin bilim adamı olacaklar) alınır üniversitelerimize.
zaten nitelikli araştırma görevlileri de maaş azlığından dışarıdaki şirketlere kaçmaktadırlar.
Bilim adamı ayrıca dışarıda ekstra işler yapmaktadır. Çoğunun bir inşaat mühendisiyse bir şirketi, jeofizik mühendisiyse bir sondaj şirketi, jeoloji mühendisiyse bir deprem şirketi vs.vardır. şimdi bu öğretim üyelerinin araştırma yapmak şöyle dursun çoğu derslere araş. görevlilerini de soktukları gözlenmekte.
bölüm içindeki öğretim üyelerinde çeşitli sebeblerden dolayı genelde bir anlaşmazlık havası hakimdir. işbirliği filan şöyle dursun çoğu zaman inandıkları şeylerin bile aksini söylerler. Öğretim üyelerinin iyileri yok mu var.evet onlar heryerde dürüst olanlar ve gerçekden işini sevenler.doğruları söylemekden kaçınmayan küçük bir grup.
Üniversitelerin birinci amacı araştırmadır.Ama maalesef üniversitelerin sorunları diz boyu..
[color=green]papatyaların narince savrulduğu...
kelebeklerin özgürce uçtuğu...
rüzgarın hafifce ıslık çaldığı günde...
gözlerimde çiğ tanesi ıslaklığı...[/color]
Kullanıcı avatarı
c|ost
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1375
Kayıt: 06-05-2004 19:03
Konum: nereye...
İletişim:

Mesaj gönderen c|ost »

Üniversite hayali ve üniversitenin sadece bir hayalden ibaret olduğu konusunda birleşebilirim. Genel kanı şudur ki, üniversiteyi bitiren her genç bir iş sahibi olur ve geleceğini garanti alır. Yok böyle bir şey ! Bazı üniversitelerin fakülteleri öğrenci olmadığından kapanma durumuna gelmiş ve insanlar hala üniversitelerin kalitesini konuşuyor. Türkiye'nin söz sahibi üniversitelerinin yetiştirdiği öğrenciler bile yurt dışı hayali kurarken, ülkemde hangi üniversiteyi tercih etsem de yolun sonu belli zaten.
Gazi üniversitesi öğrencisiyim. Bitirdiğim diğer iki üniversiteden sonra buraya gelirken de büyük hayaller kurmadım. Çünkü eğitim ve öğretim sisteminin temelinde yatan çarpıklık maalesf ki burada da kendini gösteriyor. Amacım eleştiri olmasa bile ister istemez eleştirisel yaklaşmak zorunda kalıyorum. Bırakıp gitmeyi bile düşündüğüm zamanlar olmuştur. Ki bu şu an okuduğum üniversiteye özel bir durum değil. Diğerlerini de bitirdim ve bunu da bitiriyorum, 1 sene kaldı. Sonrasında yüksek lisans ve doktora eğitimleriyle uzman öğrenci pozisyonunda hayata atılmayı planlıyorum.
Üniversitenin en büyük getirisi; özellikle farklı bir şehirde eğitim alıyorsanız, sosyal çevre, yaşam şartlarına adapte olma ve kendi kendinize yetebilme yetisini kazanmak. Bunun dışında üniversiteden alınan bir diploma, gelecekte iş imkanı sağlar mı sağlamaz mı belirsizliğini de beraberinde getirecektir.

- Öğretim üyeleri alanlarında yeterli mi?
Bunu tüm öğretim üyeleri için söylemek mükün değil. Kültürel yeterlilik ne kadar kıstas sayılabilir. Bulunduğum fakültede sadece 2 hocamın kalitesinden söz edebilirim. Diğer 8 hocam da sadece hoca(!) görevini yerine getiriyor.

- Üniversite özgürce düşünme ve düşündüğünü rahatca aktarabileceğin bir mekan mı?
Böyle bir şey mümkün mü !!!!!

- Üniversiteden mezun olduğunda edindiğin bilgi kalıcı mı yoksa ezbere mi dayalı?
Uygulama öğrenciye bırakılıyor. Öğretim görevlisi derse girer, teoriyi verir, çıkar gider. Bu her zaman böyle olmuştur. Bu da ne kadar kalıcılık sağlayabilir ki.

- Üniversite öğrencisine göre üniversitelerin ana sorunları nedir? ve nasıl iyileştirilebilir?
Çok güzel bir soru, forum çökmezse konu hakkında bikaç bin satırlık açıklama yapmak isterdim ama hem zamanı hem de forumun sağlığını göz önünde bulundurup bu soruyu cevapsız(!) bırakıyorum.

Teşekkürler.
Kullanıcı avatarı
ress
Fast Friend
Fast Friend
Mesajlar: 110
Kayıt: 20-05-2004 16:09
Konum: symirna

Mesaj gönderen ress »

05 Temmuz 2004 / Pazartesi milliyet gazetesi haber

Kocaeli Üniversitesi'nde (KOÜ) yapılan ''en iyi üniversiteler'' araştırmasında Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ilk sırada yer alırken, Boğaziçi Üniversitesi ikinci oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Bilkent Üniversitesi ise üçüncü sırayı paylaştı.
KOÜ Araştırma Fonu tarafından desteklenen ve Celal Bayar Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Arslan ile Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim elemanları Soner Polat ve Tuğba Değirmenci tarafından yürütülen ''En iyi üniversiteler, fakülteler, bölümler'' araştırması sonuçlandı.
Rektörler, dekanlar, bölüm başkanları, kütüphane dokümantasyon daire başkanları olmak üzere toplam 1200'den fazla kişiye mektup gönderilerek ve fakülte üretkenliği, fakülte kaynakları, kütüphane kaynakları, mezuniyet oranı başlıkları altındaki nesnel kriterler değerlendirilerek yapılan araştırmada, ODTÜ ilk sırada yer aldı

Boğaziçi Üniversitesi'nin ikinci sırada yer aldığı, Bilkent Üniversitesi ile İTÜ'nün üçüncü sırayı paylaştığı araştırmaya göre, Hacettepe Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Ege Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi ilk 10'a girme başarısını gösterdi.
Umarım öğretim üyeleri canlanır biraz.
[color=green]papatyaların narince savrulduğu...
kelebeklerin özgürce uçtuğu...
rüzgarın hafifce ıslık çaldığı günde...
gözlerimde çiğ tanesi ıslaklığı...[/color]
Kullanıcı avatarı
SaVioR
Fast Friend
Fast Friend
Mesajlar: 237
Kayıt: 18-08-2004 23:35
Konum: Çanakkale
İletişim:

Mesaj gönderen SaVioR »

üniversitesine göre değişio maalesef :D
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir