Ara Geçiş Formu Aldatmacası

Güncel haberler ve olaylar
Cevapla
ahmetsecer
Fast Friend
Fast Friend
Mesajlar: 130
Kayıt: 04-11-2008 17:58

Ara Geçiş Formu Aldatmacası

Mesaj gönderen ahmetsecer »

[b]Ara Geçiş Formu Aldatmacası, Soyu Tükenmiş Türler Üzerinde Oynanmaya Çalışılan Bir Oyundur[/b]

[b]Şüphesiz 'izzet ve gücün' tümü Allah'ındır. O, işitendir, bilendir. (Yunus Suresi, 65)

Dediler ki "Sen Yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok. Gerçekten Sen, herşeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olansın." (Bakara Suresi, 32)[/b]

Görmeyi bilmeyen atomlar, tesadüflerin etkisiyle şuursuzca birleşerek dünyanın en mükemmel kamerasından daha kaliteli görüntü sağlayan görme sistemini yapamaz. Duymayı bilmeyen şuursuz atomlar, en gelişmiş müzik sisteminden daha mükemmel olan işitme sistemini meydana getiremez. Koklamayı bilmeyen atomlar, parfümün, gülün kokusunu hisseden koku alma sistemini oluşturamaz. Sıcağı, soğuğu sertlik duygusunu bilmeyen şuursuz atomlar hissetme gücüne sahip olamaz. Şuursuz atomlar, tesadüflerle, müzikten zevk alan, türlü türlü yiyeceklerin lezzetlerini bilen, hatıraları olan, atomun yapısını inceleyip-araştıran bilimadamlarına dönüşemez.

Yaşayan fosiller, evrim teorisinin 'kademeli gelişim iddiası'nı son derece çarpıcı şekilde yalanlayan kanıtlardır. Bu fosillere "yaşayan fosil" ismi verilmesinin sebebi, yüz milyonlarca yıllık yaşlarına karşın, günümüzde yaşayan örnekleriyle tamamen aynı olmalarıdır. Karıncalardan ağaçlara, yarasalardan köpek balıklarına kadar çok çeşitli türlere ait yaşayan fosiller mevcuttur. Bu durum, doğa tarihi boyunca hiçbir evrimleşme yaşanmadığının kesin bir belgesidir.Yanda, herbiri milyonlarca yıldır yeryüzünde bulunan ve en ufak değişikliğe uğramadıkları tesbit edilen canlılardan birkaç örnek verilmiştir...

[b]Ara GeçişFormu Aldatmacası, Soyu Tükenmiş Türler Üzerinde Oynanmaya Çalışılan Bir Oyundur[/b]

Günümüzde yaşamakta olan türlerin sayısının 50 milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir.(Erwin, Terry L., 1997, Biodiversity at its utmost: Tropical Forest Beetles, in, Reaka-Kudla, M.L., D.E. Wilson, and E.O.Wilson (eds.), Biodiversity II, Joseph Henry Press, Washington, D.C., pp.27-40.) Ancak bu rakam, doğa tarihi boyunca yaşamış türlerin sayısı yanında çok küçük kalmaktadır. Çünkü yaşamakta olan türler, yaşamış tüm türlerin sadece yüzde bir'lik parçasını oluşturmaktadır. Başka bir ifadeyle, dünya üzerinde şimdiye kadar yaklaşık 5 milyar canlı türü yaşamıştır!(What's the Status of Biodiversity?, www.worldwildlife.org/windows/status.cfm) Ceylanların, örümceklerin, maymunların, ağaçların, çiçeklerin... yüzlerce, bazen binlerce türü varolmuştur. Bunlardan yüzlercesinin soyu tükenmiş, günümüzdeki örnekleri kalmıştır.

Evrimciler 100 yıldan fazla bir süredir dünyanın her yerinde teorilerini destekleyecek fosilleri aramaktadırlar. Geçen zaman içinde bulunan fosil sayısı o kadar fazladır ki bunların içinde evrime delil bulunamaması evrim teorisinin geçersizliğini ortaya koymuştur. Gerçekten de bugüne kadar bilim adamlarının kataloglandırdıkları 250.000 türe ait tam 100 milyon fosil (New Scientist, 15 Ocak 1981, s. 129;Luther D. Sunderland, Darwin's Enigma, 1988, s. 9.)içinde evrimi destekleyebilecek bir tek örnek bile bulunmamaktadır. Ancak evrimciler -tamamen aleyhlerinde olan bu durumu- bir aldatmaca yöntemiyle evrim teorisini destekleyecek hale getirme çabasındadırlar. Bu aldatmaca, birbirine fiziki özellikler açısından yakın olan nesli tükenmiş canlıları arka arkaya dizerek uygun bir canlının evrim ağacı olarak gösterme şeklinde gerçekleşir. Evrimcilerin bu yöntemini günümüzdeki canlılardan bir örnekle açıklayalım:Yeryüzünde kedigillerden kaplan hariç hiçbir canlının yaşamadığını varsayalım ve evrimcilerin elinde tanıdığımız diğer kedigillere ait canlıların fosilleri bulunsun. Evrimciler bu durumda kedi, vaşak, pars, jaguar, çita gibi hayvan fosillerini sıraya koyacak ve bu sıralamayı "kaplanın evrimi" adı altında kamuoyuna duyuracaktır. Oysa gerçekte buldukları fosiller normal canlılara aittir ve ortada bir başka canlıya dönüştüklerini gösteren hiçbir delil bulunmamaktadır.

Evrimciler aynı bu örnekteki gibi, var olan 100 milyon fosil arasından seçtikleri uygun(!) örneklerle soyağaçları, evrim çizelgeleri yaparlar. Oysa kullandıkları tüm fosiller, bugün yaşayanlardan farksız olan ancak soyları tükenmiş canlılardır ve bunlar hiçbir şekilde evrime delil olarak gösterilemez. Çünkü fosil kayıtlarında bulunan bütün canlılar, örneğin bir at veya bir ceylan, tam bir canlı olarak yer almaktadır ve soyu tükenmiş türlerin fosilleri hiçbir zaman için geçiş formu özelliği göstermez. Bulunan 100 milyon fosil, canlıları Allah'ın yarattığını ispat etmektedir. Canlıları Yüce Allah yaratmıştır ve her bir canlı, yaratıldığı şekilde yaşamını sürdürmüş veya sürdürmektedir.

• 400 milyon yıllık deniz yıldızı fosili. Değişmeden günümüze kadar gelmiştir.
• 135 milyon yıllık bir Yusufçuk böceği fosili. Değişmeden günümüze kadar gelmiştir.
• 100 milyon yıllık karınca fosili. Değişmeden günümüze kadar gelmiştir.
• Amber (reçine) içinde fosilleşmiş 35 milyon yıllık sinek. Değişmeden günümüze kadar gelmiştir.
• 400 milyon yıllık köpekbalığı fosili. Değişmeden günümüze kadar gelmiştir.
• 50 milyon yıllık bir kaplumbağa fosili. Değişmeden günümüze kadar gelmiştir.

[b]Evrim Teorisi, Bilimde İlkelliğin Yaşandığı Bir Döneme Ait Olan Bir Yanılgıdır[/b]

Teorinin ortaya atıldığı ilkellik ortamında elektron mikroskobu bulunmuyordu. Hücrenin kompleksliği hakkında hiçbirşey bilinmiyor ve hücrenin basit bir su torbası olduğu zannediliyordu. Bilimin ilerlemesiyle birlikte, yaşamın kompleks temelleri aydınlanırken, ilkellik dönemine ait olan evrim teorisi karanlığa gömüldü. Moleküler biyoloji, biyokimya, mikrobiyoloji, hücre biyolojisi, biyomatematik, moleküler genetik gibi çok sayıda bilim dalı ortaya çıktı. Ve bilim, yaşamın kökeninde astronomik miktarlarda bilgi bulunduğunu, DNA'nın adeta harf harf yazılmış ciltler dolusu ansiklopediye benzediğini keşfetti. Dahası, bu bilimler sayesinde hücrede "moleküler makinalar" bulunduğu anlaşıldı. Moleküler makinaların "indirgenemez komplekslikte" oluşu, evrim teorisinin kademeli gelişim iddiasını kesin olarak geçersiz kıldı. Tüm bu yeni bulgular, evrim teorisinin rastlantı iddiasını kesin olarak yıktı ve canlıları Yüce Allah'ın yarattığı gerçeğini doğruladı.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir