Gerçek mi İllüzyon mu?

Tüylerimizi ürpertecek yazılar, gerçekte yaşanmış korkunç olaylar, Efsaneler, Metafizik, Komplo Teorileri, Parapsikoloji.
Cevapla
evren
New Friend
New Friend
Mesajlar: 5
Kayıt: 05-09-2008 10:40

Gerçek mi İllüzyon mu?

Mesaj gönderen evren »

Evren acaba bizim baktığımız şekilde mi mevcut?..


Eğer resme bilgisayarınızın hemen önünden bakarsanız, kızgın yüzün solda, sakin yüzün sağda olduğunu görürsünüz. 2-3 metre uzaklastığınızda ise tam tersi. Bu illuzyonun Glasgow Üniversitesi'nden Phillippe G. Schyns ve Aude Oliva tarafından yaratılmış.

Ezoterik ve mistik öğretiler, Din kitapları, bilginler, asıl gerçekliğin ruh olduğunu, Fiziksel alem dediğimiz gerçeğin, algılardan ibaret bir illüzyon olduğunu, Gerçegin ise her zaman görünen olmadığını en başından beri söyleyip durdular.

Alışılagelen kalıpların dışına çıkmanın çok zor olduğunu hepimiz biliyoruz. Yine de, bu kalıpları kıramayışımızın temel nedenlerinin, yapımızdan kaynaklandığını gözardı etmememiz gerekir. Psişik yapımız gereği kavramları irdelemek yerine olanları olduğu gibi kabul etmeye her zaman daha yatkınızdır. Şüphenin irdelenmesi huzursuzluk getirdiği için, huzurumuzu kaçırmamak adına inandıklarımız her zaman baskın çıkmıştır yaşamımızda...

İrdelemeden inandığımız bu bilgilerden doğan ve beraberinde yaşanan kısır döngünün getirdiği "körlüğün" temelinde yatan nedeni, ufkumuz genişledikçe yavaş yavaş kavrıyoruz... Özellikle de şu yapay mutlulukların bedellerini ödedikçe...

İçinde yaşadığımız dünyanın varlığı elbette şüphesiz. Ancak bizi düşündüren ve tedirgin eden birçok oluşumun, insanı ve evreni daha derin katmanlarda araştırma yapmaya zorluyor. Bilim adamları da her geçen gün verileri ile şaşkınlığımızı ve heyecanımızı katlamaya devam ediyor. Bilimsel bulgular da onların pek de ütopik hayal ürünleri olmadıklarını ortaya gün geçtikçe çıkartıyorlar.

İnsanlarda görme sınırının kızıl ve mor ötesi arasında olduğunu, görülen şeylerin farklılığı, elektromanyetik kuvvetin değişik dalga boylarından kaynaklandığınıda biliyoruz...

Öyle ki kızılötesi yöntemlerle çalışan kameralar ile, az önce yerinden ayrılmış ısı içeren cisimlerin ayrıldığı yerdeki fotoğrafı çekilebiliyor. Günümüzün savaşları da bu tekniklerle yapılıyor. Gömülü olduğu halde, gündüz kendisinde toplanan ısının, gece yaydığı enerji dalgaları uçaklardaki kızılötesi kameralarla belirlenerek tek tek yok ediliyor.

Belki de mistiklerin ve Sufilerin yüzyıllar boyu söyleyip durdukları şey doğruydu. Mayalar, bir ilizyondu. Oralarda var olan şey gerçekte, tınlayan, engin bir dalga boyu, ancak bizim duyumlarımıza ulaştıktan sonra bildiğimiz dünyaya dönüşen bir frekanslar ülkesiydi... Ve gerçek sadece bir hayâl âlemi, yaşadığımız ve asıl olan dalgalardan meydana gelen bir senfoninin nağmeleriydi...

Burada aklımıza şöyle bir soru gelebilir. “Evren holografik bir yapıya sahip, insan beyni de öyle. O halde neden biz dış çevreyi bir dalga boyu deseni ya da frekanslar alanı olarak değil de, birbirinden ayrı nesnelerden oluşmuş olarak algılıyoruz?” Bunun cevabını insan beyninin holografik esaslara göre çalıştığını tespit eden,hologram konusunun insan beyni ile ilgili bölümünde çok ciddi araştırmalar yapan ve hologram kavramının dünyada yaygınlaşmasına katkıda bulunan iki büyük isimden birisi olan Nöroloji Profesörü Karl Pribram, şöyle veriyor: "Bütün duyu organlarımız, mercekler sistemine göre faaliyet gösterirler. Bu nedenle algıladığımız herşey, merceksi bir filtreden süzülerek boyut ve şekil kazanmaktadır..."

Pribram, İlk olarak maymunların beyinlerinde görme işlemi sırasında oluşan değişiklikleri gözlemlediğinde, algılanan nesne ile beyinde oluşan elektriksel model arasında hiç bir benzerlik bulunmadığı ve beyinde ne olduğu anlaşılamayan bir takım elektriksel değişim ve oluşumlar ortaya çıktığını görüp, beyindeki elektriksel aktivite, dış dünyadan alınan enformasyonlarla aynı görüntüde olmadığını saptamıştır.

Beraberinde Michael Talbot, 1992 yılında yayınlanan son kitabı "The Holografic Universe"de neler dediğine bir bakalım... "Evrenin yapısı tüm bilim adamlarını her zaman meşgul etmiştir. Çeşitli görüşlere ilâveten zaman ve mekâna bağlı olmayan elektron bulutları, meteorlar, kar taneleri bir hayâl âleminde yaşadığımızın göstergeleri olabilirler demiştir.Ve günümüzde giderek artan sayıda bilim adamı da aynı görüşleri paylaşmakta;
paranormal ve mistik olaylarla, telepati, psikokinesis ve dokunmadan cisimleri hareket ettirebilme özelliklerinin bu nedene dayalı olabileceğini araştırmaktadırlar. 1982`de Paris'te fizikçi Alain Aspect, Teorik ve Uygulamalı Optik Enstitüsünde atomaltı parçacıkların bulutumsu hareketlerinin kesinlikle holografik özellik gösterdiğini deneyle göstermiştir.Fizikçi Nick Herbert in ifadesi ise dünyayı, sadece baktığımız zaman madde görüntüsü veren, aslında durmaksızın akan bir dalga çorbası olduğuydu... Elektronların ise, uzayda her zaman var olmalarına rağmen, sadece incelendiklerinde ortaya çıkmalarını da, bu gerçeğe bağlamışlardır...

Bu verileler bize mistiklerin Hayal Dünya düşüncesini tekrar gözden geçirmemizin önemini ısrarla vurguluyor. Hiç bir şeyin bizim bildiğimiz gibi olmadığını anlamak, daha olgun ve gerçek bir anlayışa geçmemizin de ilk adımı olmak özelliğini taşıyor. Yeni Çağın bilinci, eski bildiklerimizi unutmamız gerektiğini, görülen ve bilinen evrenin aslında sadece bir “yanılsamadan” ibaret olduğunu ve derinliğini farkedebildikçe, üzerimizde bir şok etkisi uyandıracağı doğru... Evren'de dengesizlik, adaletsizlik ve hata yoktur. Bir çok sey anlaşılamaz gelebilir. Bu tamamen algılarımızın zayıflığından ve bilimin getirdiği yetersizlikten doğar.Olup biten herşeyin bir anlamı, gerekliliği ve nedenleri vardır... Önemli olan, bunları kavrayabilecek ve de onlara uyum gösterecek olgunluğa erişebilmektir.

Asu Mansur

asumansur@yahoo.com

Alıntıdır http://www.korsanhaber.com/dosya/43/Ger ... Asu_Mansur
Kullanıcı avatarı
uti97
New Friend
New Friend
Mesajlar: 8
Kayıt: 02-05-2009 17:54

Mesaj gönderen uti97 »

iyi :-D
Kullanıcı avatarı
mystical
Quick Friend
Quick Friend
Mesajlar: 69
Kayıt: 13-04-2009 14:46

Mesaj gönderen mystical »

:shock: şaşırtıcı
Kullanıcı avatarı
ReaPThaRsH
New Friend
New Friend
Mesajlar: 5
Kayıt: 22-06-2009 13:22

Mesaj gönderen ReaPThaRsH »

tuhaf:D
  • Resim
busbus
Quick Friend
Quick Friend
Mesajlar: 87
Kayıt: 10-01-2009 14:30

Mesaj gönderen busbus »

tuhaf bu ilizyonlara hep şaşmışımdır
Kullanıcı avatarı
palaposta
New Friend
New Friend
Mesajlar: 14
Kayıt: 14-02-2010 00:20

Mesaj gönderen palaposta »

daha önceden biliyordum
Rid_oNe19
New Friend
New Friend
Mesajlar: 1
Kayıt: 01-04-2011 22:33

Re: Gerçek mi İllüzyon mu?

Mesaj gönderen Rid_oNe19 »

arkadaşlar ben resmi göremiyorum :(
Kullanıcı avatarı
busem85
New Friend
New Friend
Mesajlar: 8
Kayıt: 16-11-2011 15:21

Re: Gerçek mi İllüzyon mu?

Mesaj gönderen busem85 »

enterasan
‎'İnsan her nefesini ömrü uzatmak için alır. Fakat yine her nefes alışta ömründen bir nefeslik zaman eksilir'
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir