Mısır Mitolojisi

Mitoloji ile ilgili yazılar, paylaşımlar, yorumlar.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Nefertiti
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2313
Kayıt: 19-12-2005 17:42
Konum: her an her yerden

Mısır Mitolojisi

Mesaj gönderen Nefertiti »

MISIR MİTOLOJİSİ

Mısır mitolojisi ve Mısır dini, İbrahimi dinler öncesi, yaklaşık 3 bin yıldan uzun bir süre Mısır'daki insanların inançlarının ve dini uygulamalarının bütünüdür.

Yaratılış, Var Oluş ve Başlangıç
Mısırlılar başlangıçta evrenin kaosun kara sularıyla dolu olduğuna inanırlardı. İlk tanrı, Re-Atum, aynı Mısır karasının Nil'in taşan sularından her sene ortaya çıkışı gibi sudan (yükseldi ve) ortaya çıktı. Re-Atum'dan Şu (hava)ve Tefnut (nem) ortaya çıktı. Şu ve Tefnut'un iki çocuğu olduğu zaman dünya yaratıldı: Nut (gök) ve Geb (yer). Şu ve Tefnut karanlıklarda gezerken kaybolunca insanlar yaratıldı. Zira Re-Atum gözünü onları aramaya gönderdi ve onlara kavuştuğunda döktüğü sevinç gözyaşları insanlara dönüştü. Osiris Re-Atum'un oğlu ve Mısır'ın kralıydı. Erkek kardeşi Seth ise evrendeki kötülüğü temsil etmekteydi. Osiris'i öldürdü ve kendisi kral oldu. Osiris'i öldürdükten sonra vücudunu parçalara ayırdı, fakat İsis bu parçalardan çoğunu kurtardı. Seth kendisini kral yapmış olsa da Osiris'in oğlu Horus tarafından yenilgiye uğratıldı. Yenilen Seth çöle sürüldü ve fırtınaların tanrısı oldu. Osiris Anubis tarafından mumyalanmış ve ölülerin tanrısı olmuştur. Horus kral ve firavunların atası oldu.



Ölüm ve Mumyalama
Antik Mısır'da çok kompleks ve gelişmiş bir ahiret inancı ile birlikte ölü bedeni ve ruhu huzurlu bir ahiret hayatına hazırlamak için yapılan birçok ayin ve uygulama vardı. Ruh ve ahirete dair inanç özellikle vücudun korunmasında yoğunlaşmıştı. Buna göre tahnit ve mumyalama, kişinin kişiliğini ve kimliğini ahirette koruyabilmesi için uygulanmaktaydı.

Mumyalama işlemi ölüyü öbür dünyadaki yaşamına hazırlamak için yapılan bir dizi törenden sadece başlangıç olanıdır. Bu işlem insanların yanı sıra boğa, timsah, kedi gibi hayvanlar içinde yapılmaktaydı. Arapça ve Farsçada "Mumiya" doğada bulunan katran ve bunun karışımlarına denilir,ilaç olarak da kullanılırdı. Gerçekte ölünün bedenini konserve edercesine korumak için yapılan "Tahnit" işleminde katranın kullanılması, onu mumya ile eş anlamlı yapmıştır.

Mumyalama işlevi şöyle gerçekleştirilirdi:

Önce ölü yıkanir. Burnundan sokulan aletlerle beyin çıkartılır.

Göz ve ağız boşukları, yağlı keten tamponlarla doldurulup göz kapakları kapatılırdı.

Rahip habeş denilen keskin bir opsidyenle vücudun sol tarafını açarak,içindekileri tamamen boşaltır ve bunları "Kanope" ya da "Kanopik" denilen çömlek ve vazoların içine koyardı. Boşalan karın kısmı ve kadınların göğüs içleri,hurma şarabı ve kokulu bitkilerle temizlendikten sonra, reçine, tarçın, soğan ve kokulu mir ile karıştırılmış ağaç talaşı yerleştirilirdi. Kalp ise, mumyalanarak tekrar vücudun içine yerleştirilir. Bazı durumlarda kanope içinde gömülür.

Açılan yerler dikildikten sonra Mısırlılar'ın "Net-jeryt" denilen ve kahire yakınlarındaki bir vadide bulunan "Natron" tozu sodyum karbonat veya Sodyum Klorit (tuz) ile karıştırılan madde içinde 40 veya 70 gün (soylular için 272gün) bekletilirdi. Böylece vücuttaki nem absorbe edilir, organik yapı antiseptik korumaya alınırdı. Bir çeşit insan salamurası olan bu işlemin sonunda eller göğüste veya karın üzerinde birleştirilerek vücut yatar durumuna getirilir ve kurutulurdu.

Son dönemlerdeki inanca göre, ölünün ruhu Duat'taki bir mahkeme salonuna Anubis (mumyalama tanrısı) tarafından götürülür ve ölünün kalbi, ki kalbin kişinin ahlaki durumunun kayıdı olduğuna inanılırdı, Ma'at'ı (Hakikat ve Adalet) temsil eden bir tek tüye karşı tartılır. Eğer sonuç olumlu ise ruh Osiris tarafından Aaru'ya götürülür, yok eğer sonuç olumsuzsa iblis Ammit (Kalp Yiyici) - yarı timsah, yarı aslan ve yarı hippopotam - tartılmış olan kalbi yer (ve böylece yok eder) ve ruh Duat'ta kalmaya mahkûm edilir.

Monoteistik Dönem

Antik Mısır tarihinde, kısa bir dönem için, Akhenaten hükümdarlığında güneş tanrı Aten'e odaklanmış bir monoteizm (atenizm) yaşanmıştır. Akhenaten Aten dışındaki bir tanrıya tapılmasını yasadışı kıldı ve Aten için tapınakların bulunacağı yeni bir başkent inşa ettirdi (Amarna). Akhenaten'in bu din devrimi sadece onun ölümüne kadar devam edebildi, zira ne halk ne de aristokrat ve ruhban kesimler bu yeni dini inancı benimsemişti. Akhenaten öldükten sonra tahta geçen Tutankhamun'un zamanında eski din yine resmi din haline geldi. İlginç bir şekilde, Tutankhamun ve sonraki bazı firavunlar daha sonra hazırlanacak krallar listesinde, Akhenaten ve Smenkhare ile birlikte anılmayacaklar; listede yer almayacaklardır.

Her ne kadar tarihçilerin çoğu bu dönemi monoteistik olarak tanımlasa da bazı araştırmacılar Atenizm'i monoteistik olarak tanımlamaz. Bu araştırmacılar gerekçe olarak, Atenizm döneminde insanların direkt olarak Aten'e değil, kraliyet ailesine ilahi gücünü Aten'den almış bir tanrılar panteonu gibi tapıldığını belirtirler. Yine de bu nokta tarihçiler tarafından çoğunlukla kabul görmemiştir.

Amarna hanedanlığının çöküşünden sonra, Kıptik Hristiyanlık ve daha sonra İslam'ın yayınlaşmasına kadar, orijinal Mısır panteonu ana inanç olarak devam etmiştir.



vikipedi
Kullanıcı avatarı
taNGo
WebMaster
WebMaster
Mesajlar: 3959
Kayıt: 23-06-2003 20:54
Konum: Geriden
İletişim:

Re: Mısır Mitolojisi

Mesaj gönderen taNGo »

Tam mumyalama işlemini okurken yarıda bıraktım :)
Dreams
Kullanıcı avatarı
Nefertiti
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2313
Kayıt: 19-12-2005 17:42
Konum: her an her yerden

Re: Mısır Mitolojisi

Mesaj gönderen Nefertiti »

En heyecanlı yerinde bırakmışsın :) Şuan biz kırışıklıklarımızı önleyecek formül bulamazken, adamların 6 bin yıl önce yaptıkları işlemlere karışımlara gerçekten çok şaşırıyorum. Efsane <3
Tırtılın "Dünya'nın sonu" dediğine, Usta "Kelebek" der...
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir