Meclis Genel Kurul Salonu'nun giris kapisinin tamiri
gerekiyormus.Konuyla
ilgili bürokrat, iki ayri firmadan marangoz davet ederek kapiyi
göstermis,
fiyat istemis...
Birinci marangoz:
- 500 milyon liraya olur bu is, demis...
- 200 milyon malzeme, 200 milyon iscilik, 100 milyon da kâr...
Bürokrat ikinci marangoza dönmüs:
- Siz ayni isi kaca yaparsiniz?
- 2,5 milyar lira...
- Nasil olur bu kadar fiyat farki?...
- 1 milyar bana, 1 milyar size, demis ikinci marangoz,
- 500 milyonu da bu arkadasa veririz kapiyi yapar....
[scroll][color=brown][b]G İ T T İ M[/b][/color][/scroll]
BİR TANE DAHA
Laz sahilde yürürken bir şişe bulur. Merak edip mantarını çıkarınca birden içinden bir cin çıkar ve :
- Beni kurtardın. Üç dilek hakkın var.
- Cebimde param hiç bitmesin.
Cin parmağını şıklatır. Laz elini cebine atar, para doludur. Bütün parayı çıkarıp tekrar sokar, yine para doludur. Laz ikinci isteğini düşünür :
- Bir şişe rakım olsun ama hiç bitmesin
Cin parmağını şıklatır ve Laz'ın önünde bir şişe rakı belirir. Laz şişeyi açar ve yere döker ama şişeyi doğrultur doğrultmaz yine dolmuştur. Bir daha döker ve şişe yine dolar. Bunun üzerine:
- Bu şişeyi çok sevdim. Bir tane daha istiyorum.
[scroll][color=brown][b]G İ T T İ M[/b][/color][/scroll]
Temel ve İdris kamp yapmaya karar veriyorlar ve çadırlarını alıp en yakın ormana doğru yola çıkıyorlar Bütün hazırlıkları yapmışlar. Temel, İdrise; Bak İdris, uyku tulumunun fermuarını iyice kapat buradaki sivrisinekler acayip ısırıyor demiş. İdris; Tamam uşağıımmm. diye Temeli onaylamış. Aradan geçen 10 dakikadan sonra ateş böceklerini gören İdris Temele; Ulllaaa uşağımmm bu sivrisinekler ellerine fener almış bizi arıyorlaarr daaa. demiş.
Mucit Temel
Temel 1 sene çalismis bir alet yapmis. Alet bir karis sopa ucundada bir jilet ve bir peynir. bunu Ankara'ya götürmüs tescilletmek için. Demisler bu ne Temel anlatmis fare kapani. Fare sopanin üstünden gelecek peyniri yerken boynu kesilecek demis.
Herkes demiski kesmenin olabilmesi için hareket lazim demisler ve Temel gitmis. 1 sene sonra gelmis ayni alet ucunda peynir yok bu nasil çalisir demisler. Fare gelecek peyniri göremeyecek nerden benim peynirim deyip kafasini sallarken boynu kesilecek demiş.
[scroll][color=brown][b]G İ T T İ M[/b][/color][/scroll]
Diyarbakır'da Şehmus okula gelir, tabii bizim Şehmus ilkokul talebesi, ama her tarafı yara bere içinde, hoca sorar, "Şehmus oğlum ne oldu sana", Şehmus der, "Babam dövmiştir". Hoca sorar, "Niye oğlum", "Valla bilmiyom hocam akşam evde yatıyık biraz sonra babamın sesini duyuyom, Ali uyudun mi ali den ses çıkmiy Veli uyudunmi e veliden de ses çıkmiy Mehmed uyudin mi Mehmedden de ses çıkmiy Şehmus uyudin mi diy, ben de yok buba uyumadım diyrem oda geliy beni doviy." Bunun üzerine hoca, bak Şehmus bu gibi durumlarda uyumasan da ses etmemek lazımdır der. Şehmus kafa sallar eve gider, ertesi gün okulda Şehmus daha fena dövülmüş olarak gelir.
Bunu gören hoca merakla gider yanına ; "Şehmus ne oldi kim yapti" der. Şehmus der ki "Bubam yapmıştır." "Niye Şehmus ne oldi", Şehmus anlatır. "Hocam akşam evde yatıyık biraz sonra yine babam in sesini duyuyom, Ali uyudun mi ali den ses çıkmiy Veli uyudunmi e Veliden de ses çıkmiy Mehmed uyudin mi Mehmedden de ses çıkmiy Şehmus uyudin mi diy, ben de uyumadım ama hiç ses etmedim.
Bunun üzerine anam ile bubam bir gıpraşmaya başladiler anlamadım ne oliy biraz sonra anam dedi ki, la ihsan ben geliyom, bubam da haticem ben de geliyom dedi ben de ula nereye gidiyonuz ben de Geliyom dedim... hoca derki; oğlum bunlar anne baba, gider gider gelirler. Sen hiç bozuntuya verme. Uyuyo gibi yap. peki demiş Şehmus. Ertesi gün bir bacak kırık. " Bu sefer ne oldu? " der hoca. Hocam, dediğin gibi yapmişem. Hiç ses çıkarmamişem. En son bubam anamın arkasına geçti, "ben çocuk isterem, ben çocuk isterem!" diye bağırmaya başlayınca; ben de fırsat bu fırsat demişem. Geçtim bubamın arkasına, " Ben de bisiklet isterem !!!!
[scroll][color=brown][b]G İ T T İ M[/b][/color][/scroll]