Öğelerine ayrılmış bir cümlenin
Tahtı devrik,saltanatı kısa
Babadan oğula ve tüm kayıp ilanında adı geçen çocuklara
Bütün öykülerden düşmüşcesine çok uzakta
Yüklemimde sen,yüklemimde yorgun insan sureti
Yüküm özgürlük yürürüm aşkın öznesine doğru
Her nokta bir mayın yasaklı her cümlemin sonunda
Her üç nokta siler beni ellerinin baharından...
Ben öğelerine ayrı düşmüş bir cümlenin yaramaz çocuğu Dilenen zamanlarda dibsiz nesnelerin ardına düştüm
Kurduğum tüm cümlelerin hazin sonuna
Seni bulayım diye sorulardan yalnız bir işaret koydum
Sen ise orta yerde bir virgül gibi boynunu büktün
Seni edilgen aşkların mor çatılı evlerinde
Türetilmiş yalnızlıkların sarhoş mezelerinde tükettim
Ve bu eylemden en çok etkilenen ben oldum
Hep yükleme kim sorusunu sordum bıkıp usanmadan
Sen ise yaramaz bir özne gibi
Bir cümleden bir cümleye beni yalnızlıklara sattın
Sen devrik tüm cümlelerin en yaramaz öğesiydin
Kaçışın tünelini kazıp terkedip gidendin
şimdi ben özne,sen (isimlerde eskir,yüklemler baki kalır)