Yad ederken anıları fotoğraflarla,yüzün asılınca geçmişi hatırladıkça,fazla hissettin mi kendini bu dünyada?Gülen yüzler arasında asık bir surat ve ardından bir makasla kaç kez ağladın aynanın karşısında?
Ben mi,Dünya mı bana fazla anlamakta zorluk çekiyorum bazen.Belki memnuniyetsizlikten (arsızlık olarak da değerlendirebiliriz) kaynaklanan yersiz bir düşüncedir bu.Fakat elimde olmadan bu düşüncelerin tesiriyle kendimi dünyadan soyutladığım zamanlar olmuştur.İşte bu memnuniyetsizliktir ki; tatmin olamama,arsızlıktır ki ; yetinmesini bilememekten başka bir şey değildir.Size de olur mu? Hani bazı anlarda ruh bedenden yukarıda, izlermiş gibi bakar ya sana,huzursuz olursun.İşte en çok böyle anlarda fazla hissedersin kendini, bu hayatta.Aynalar ve fotoğraflar bedenden ziyade insanın ruhunu gösterir biz anlayamasak da.Poz vermek ne kadar zordur kameranın karşısında.Şekilden şekile girersiniz en sonunda asık bir surat kalır kağıt parçasında.Kaç kez poz verirken ”Ne yapıyorum ,Ne işim var benim burada?”dediniz acaba.
İnsan en çok fotoğraflara bakarken anlıyor galiba hayatın anlamsızlığını.Bir kaç somut hatıra olmasa,hatırlar mıydık onca yaşanmışlıkları kolayca ?Bakınca hatıralara bir anlamı yoksa bu dünyada, fazla mıydınız bazı fotoğraflarda ?
Çok güzel bir yazı yazmışın eline sağlık argetlam.
Gıptayla baktım kompozisyonuna. Benim komposizyonlarım genelde hep özürlü olurda, sınıftaki en düşük nottur her zaman
Dikkatimi çekti birde çok güzel konu vermişler bizde daha klişe şeyler oluyor. Yok atasözü yok bilmem ne falan. Hocanızı da tebrik ederim güzel bir konu seçmiş.
kompozisyonda başarılı olduğun aşikar
Zira kompozisyon lise ile başlayıp kişide edebi yazım yeteneği üzerine bir anlamda antreman çalışmasıdırki sen: anılar ve fotograflar üzere gerçekten kompozisyondan öte bir deneme yazızı yazmış ve lirikte kaliteni kanıtlamışsın
tebrik eder başarılar dilerim