Mesaj
gönderen Nefret » 17-05-2004 21:50
Enstrüman seçmek için bir karar almam gerekiyordu. Ya keman çalacaktim, ya piyano; ya flüt
çalacaktim ya da akordeon... Olmadi, hepsini istedim, hiçbirinden vazgeçemedim.
Yillar geçtikten sonra her enstrumani iyi çalabiliyorum; ama hiçbirinde virtüöz degilim.
Bir enstrümanla isim yapamadim. Ne kemanla taninan bir eserim var, ne de piyanoyla..
Bütün enstrumanlari iyi çaliyorum, ama kimse tanimiyor beni. Basarili olmak için her sey degil, bir
sey lazimmis. Basari bir verismis; bir seyi alabilmek için birseyi vermek, digerlerinden vazgeçmek
gerekiyormus.
Keske kemani seçseydim ve digerlerinden vazgeçseydim.
Karima da hayati zindan ettim, sevgililerime de... Hiçbirinden vazgeçmedim. Yani... Evlilik sadece
birisi için karar almak ya, digerlerinden vazgeçmek... Iste evlenirken ben bunu anlamadan
evlenmisim.Evlendikten sonra baska kadinlarin da oldugu bir hayati yasamaya devam ettim.
İçlerinden bazilarini daha çok sevdim; ama ne onlardan birinde, ne de karimda karar kilabildim.
Yillar sonra simdi yapayalnizim... Ne karim kaldi, ne de digerleri... Keske birini gerçekten
seçebilseymisim, ama, yapamadim. Tipki enstruman seçimi gibi hepsini istedim ve sonuçta elim
bos kaldi.
Almak için birakmak gerekiyormus.
Dolu dolu bos yasamak. Hayatim boyunca yapacak çok isim oldu; hepsini yapmayi istedim.
Hangisinde 'en iyi' yim? simdi bakiyorum, kazananlar, basarili olanlar hep bir tek sey yapmislar.
En iyi olmak için önce seçmek ve digerlerini birakmak gerekiyor. Iste de böyle, özel yasamda da.
Bu seçimi yapmamiz gerekiyor; çünkü mutlaka bazilari daha uygun...
Bir ara ekonomik sikintiya düstüm. Tasarruf gerek. Basladim her seyden %10 kesmeye, ne
anlamsiz bir ugrasmis bu. %10 daha az peynir yemek, çay içmek. Bu tasarruf çok aci verdi bana,
her an hissettim. Her seyden %10 kesmek tabiatima uygundu tabii. Çok sonradan anladim;
sadece taksiyle dolasmayi biraksam yetermis! Her kalemden %10 degil, etkili kalemi bulmak
gerekiyormus. Yani, orada da seçim yapmak gerekiyormus...
'Her seçim bir kaybedistir!...'
Her tercih bir vazgeçistir çünkü... Sabah ise gitmekle, yatakta nefis bir miskinlik firsatindan
vazgeçmis olursunuz. Kalkar kalkmaz hayat bin seçenegi dayar burnunuzun ucuna... 'Ne giysem'
telasindan, ögle yemeginde 'Ne alirdiniz?' diye basucunuzda biten garsona, 'hangi kanaldaki filmi
izlesem' kararsizligindan 'bize oy verin' diye bagirisan partilere kadar her sey, herkes, her an sizi
israrla bir tercihe zorlar. Yastiginiza teslim olmussaniz, belki disarda isil isil bir günden vazgeçmis
olursunuz. Bahar esintileri tasiyan bir elbise belki o gün yasaminizi isildatabilecekken, agirbasli bir
sadelige karar vermekle muhtemel bir tanisikligi tepersiniz. Belki yemediginiz musakka,
ismarladiginiz Izmir köfteden daha lezzetlidir. Ya da öbür kanaldaki film, o anki ruh halinize daha
uygundur. Ama yasam, vazgeçtiginiz seye iliskin ipucu vermez. Geri dönüp, o günü gökkusagi
desenli bir elbiseyle yeniden yasama sansiniz yoktur. Bu seçim oyununda vazgeçtiginiz sey,
seçtiginizden daha degerliyse pismanlik kaçinilmazdir. Ama neyin degerli oldugunun karari da yine
size aittir. Ve vazgeçtiginiz sey bazen bir saray, bazen söhret sahnesinin pariltili neonlari da olsa,
çogu zaman gözünüz hiç arkada kalmaz. Çünkü duvarlarina sevdiginizin kokusu sinmis bir ev ya
da sevdiginiz kadinla paylasamadiginiz bir saray sizin borsada kolay feda edilebilir degerlerdendir.
Hayata bir baska gözle bakmayi ögrendiyseniz, bu seçimde kazandiklarini sananlara yalnizca
aciyarak gülümsersiniz. Her seyin siradanlastigi bir dünyada bazen kaybetmek en dogru seçimdir.
Ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçistir.
Emek verildikçe,özlemi çekildikçe ve de hasreti çekildikçe büyüyen birşeydir aşk.