Nefsi Yenmek Ve Seytana Karsi Koymak

İslam dinimiz hakkında sormak istedikleriniz, merak ettikleriniz, paylaşmak istediklerinizi bu foruma yazabilirsiniz.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
selims
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 39
Kayıt: 05-11-2005 02:05
Konum: Seher Vakti yollardan

Nefsi Yenmek Ve Seytana Karsi Koymak

Mesaj gönderen selims »

NEFSI YENMEK VE SEYTANA KARSI KOYMAK

Akli basinda olan kimsenin, nefsin azgin arzularini açlikla sindirmesi gerekir. Çünkü Allah'in (C.C.) düsmani (nefsin azgin arzularini) ancak açlik gemleyebilir. Nefsin azgin arzuları, yemek ve içmek seytanin vasitalaridir.
Nitekim Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyurur:

"Seytan, insan vücudunda kan damarlari yolu ile dolasir, Binan-aleyh siz onun dolasim yolunu açlıkla daraltiniz. Kiyamet günü, insanlarin Allah (C.C)'a en yakin olani, en uzun müddet aç ve susuz kalanidir."

Insanoglu hesabina en büyük tehlike kaynagi, midenin doyumsuz arzularidir. Hz. Adem (A.S.) ile Havva'nin huzur ve istikrar yurdundan (cennetten) çikarilarak horluk ve yokluk diyarina (dünyaya) gönderilmelerinin sebebi odur.
Bilindigi gibi bir agaç meyvesinden yemek, kendilerine Allah (C.C) tarafindan yasaklandigi halde azgin arzularina yenilerek sözkonusu agacin meyvesinden yediler de çirilçiplak kaliverdiler.

Tahkike göre mide aşırı arzuların kaynagıdır. Hikmet ehlinden biri der ki, "nefsinin kontrolü altına giren kimse, onun azgın arzularından hoslanmaya mahkûm olmus, onun yanılmalar zindar.fnda tutuklanmis ve kalbini faydali seylerden mahrum etmis olur. Vücud azalari topragini azgin arzularla sulayanlar, kalblerinde pismanlik agaci dikmis olurlar."

Ulu Allah (C.C.) canlilari üc türlü yaratmistir: Melekleri akilli ve fakat azgin isteksiz yaratmistir. Hayvanlari azgin isteklerle donatmis fakat onlarin yapisina akil katmamistir. Insanoglunu ise akil ve arzulari birarada yapisina katarak yaratmistir. Buna göre aklini azgin arzularinin kontrolüne veren kimse hayvanlardan asagidir, bunun tersine azgin arzularini aklinin kontrolü altinda tutan kimse de meleklerden üstündür.

HIKAYE

Ibrahim Havvas (rahimullahu) anlatiyor: Bir gün Likam daginda idim. Bîr nar agaci gördüm, canim çekti, ondan bir nar kopararak yardim, eksiymis, elimden attim ve yoluma devam ettim. Az ileride birini gördüm, yere serilmis ve üzerine arilar üsüsmüstü.
Adama selâm verince "aleykümselam, ya Ibrahim" diye cevap verdi. "Beni nereden taniyorsun" diye sordum. "Allah (C.C)'i taniyanlara hiç bir sey sakli degildir karsiligini verdi. Ona "anlasilan Allah (C.C) ile münasebetin var, su arilardan seni kurtarmasini O'ndan istesene" diye takildim.
Bana su cevabi verdi, "ben de senin Allah (C.C) ile münâsebetin oldugunu saniyordum. Asil kendin, nar düskünlügünden seni kurtarmasini istesene! Nar düskünlügünün acisini insan ahirette çeker, oysa ari sokmasinin acisi dünyadadir. Öte yandan ari sokmesi vücudu incittigi halde azgin arzular, ignelerini kalbe batirirlar." Bana agir, fakat faydali bir ders veren adami kendi hatinde birakarak yoluma devem ettim.

Nefsin asin arzulari padisahlari köle yaptigi gibi sabir da köleleri padisahliga yükseltir. Hz. Yusuf (A.S.) sabri sayesinde Misir meliki oldu. Buna karsilik Züleyha, nefsinin azgin arzusu yüzünden. Hz. Yusuf'a (A.S.) karsi duydugu aski gemleyemedigi için zavalli, düskün, yoksul, yasli ve gözlerinden mahrum bir duruma düstü.

Ebul Hasan Errazi'nin (rahimullahu) anlattigina göre, ölümünden iki yil sonra babasini rüyasinda görür, üzerinde katrandan bir elbise vardir. Ona sorar, "babacigim, niye seni cehennemliklerin kiligi içinde görüyorum."
Babasi "yavrum, nefsim beni cehenneme sürükledi! Sakin nefsine aldanma" der.

Sairin biri bu konuda söyle der:
Başıma dört belâ sarıldı.
Sapikligim ve iradesizligim yüzünden düstüm pençelerine:
Seytan, dünya, nefsim ve sonu olmayan arzular.
Hepsi de düsmanim, acaba kurtulus nasıl?
Ihtiras ve kuruntularin karanlıgında
Nefsimin beni sonu olmayan arzulara çagirdigini görüyorum.

Hatem'ül Asam (rahimullahu) der ki. "nefsim ayakbagim. ümim silâhim günahim hayal kirikligim ve seytan da düsmanimdir. Nefsimin arzusun, hiç bir zaman, uymam."

Ehli marifetten bir zatin söyle, dedigi nakledilir: Cihad üç türlüdür. Birincisi kâfirlerle savasmaktir ki, bu zahiri cihad'dir.

Ulu Allah'in


"Allah yolunda cihad edenler..."
(Maide Sûresi. 54)
Ayet-i celilesinde , cihadin bu çesidine isaret edilmistir.

Ikinci çesit cihad, ilimle ve inandirici deliller ile batilin taraftarlarina karsi verilen cihaddir.


"En iyi usulle onlara karsi koy" (Nahl Sûresi. 125)
Ayet-i kerimesi, bu çesit cihada isaret eder.

Üçüncü çesit cihad, kötülügü emreden nefse karsi verilen cihaddir. Bunun hakkinda Allah söyle buyurur:


"Bizim ugrumuzda cihad edenlere yollarimizi gösteririz"

(Ankebut Sûresi. 69)


Peygamberimiz (S.A.S.) de bu konuda söyle buyurur:

— "En faziletli cihad. nefse karsi verilen cihaddir."

Nitekim sahabîler (Allah (C.C) onlardan razi olsun) kâfirlere karsi verilen bir savastan dönünce "küçük cihaddan büyük cihada döndük" derlerdi.
Nefse, seytana ve azgin isteklere karsi verilen cihada "büyük cihad" ismini vermelerinin sebebi sudur: Nefse ve azgin arzulara karsi verilen cihad araliksizdir, oysa kâfire karsi arasira savas verilir, öte yandan cephe savasçisi düsmanini görür, fakat seytan görünmez, görünür düsmana karsi cihad vermek, görünmez düsmanla cihad etmekten daha kolaydir.

Bir de seytana karsi savasirken onun. senin nefsinde bir destekçisi vardir, bu destekçi nefsin azgin arzularidir, oysa ki kâfirlerle yapilan savasta onlarin senin nefsinde öyle bir yardimcilari yoktur, bu yüzden seytana karsi verilen cihad daha çetindir.
Yine savasta kâfir öldürürsen zafer ve ganimet elde edersin, kâfir seni öldürürse sehitlik rütbesi ile cennet kazanirsin. Halbuki seytani öldüremezsin, ama eger o seni öldürecek olursa Allah'in cezasina çarpilirsin.
Nitekim derler ki: "Savasta atini elinden kaçiran kimse düsmanin eiine düser, buna karsilik imanini yitiren kimse Allah'in gazabina ugrar, böyle bir seyden Allah (C.C)'a siginiriz!..."

Diger yandan, kâfirlerin eline esir düsen kimsenin elleri boynuna baglanmaz, ayaklarina pranga vurulmaz, aç ve çiplak birakilmaz. Oysa Allah (C.C)'in öfkesine muhatap olan kimsenin yüzü kara olur. Elleri boynuna kelepçelenir, ayaklan atesten prangalara vurulur, yedigi ates, giydigi ates ve içtigi ates olur. (İmam Gazali)
[img]http://img98.imageshack.us/img98/9568/buyukresim9wc.jpg[/img]
hosted.filefront.com/kargili19
Kullanıcı avatarı
Affedilmeyen
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 5943
Kayıt: 24-01-2006 01:40
Konum: Konya

Mesaj gönderen Affedilmeyen »

Allah bizi nefsimizin eline düşürtmesin. Ne diyeyim...
Başına bir silah daya ve duvarları beyninle boya.
Kullanıcı avatarı
sofiye
New Friend
New Friend
Mesajlar: 10
Kayıt: 20-12-2005 03:56

Mesaj gönderen sofiye »

ellerine saglik güzel konu.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 12 misafir