Siirler

Şiir, roman, öykü, deneme, eleştiri, inceleme.
aziZe
Fast Friend
Fast Friend
Mesajlar: 120
Kayıt: 03-03-2004 16:04
Konum: Germany

Mesaj gönderen aziZe »

seni öfkelerini unuttugum yere birakiyorum....
kollarim ilk günki kadar acik vaziyetteyken hem de...

bos yere yipratma yüregini,
sen "evet" dedikce ben "yok" diyorsam, elbet vardir bir bildigim...
bunu geri dönüp düsündügünde daha iyi anlayacaksin...



bilmemki sana nasil anlatsam? Neden niye gittigimi...
devilicious

Mesaj gönderen devilicious »

yalnız bir opera

ölü bir yılan gıbı yatıyordu aramızda
yorgun kırlı ve umutsuz gecmısım
oysa bılmedıgın bısey vardı sevgılım
ben sende butun asklarımı temıze cektım

ımrendıgın ofkelendıgın
kızdıgın yada kıskandıgın dıyelım
yanı yasanmıslık sandıgın gecmısım
dıle dokulmeyenın tenhalıgında
kacırılan bakıslarda
gundelıgın bası bos ayrıntılarında
zaman zaman gerı tepıp duruyordu. Ve elbet uzerınde durulmuyordu.
Sense kendını hala hayatımdakı herhangı bırı sanıyordun bıraz
daha fazla sevdıgım bıraz daha fazla onem verdıgım.

Baslangıcta dogruydu belkı .Sıradan bır seruven rastgele bır
ılıskı gıbı baslayıp gun gunden hayatıma yayılan buyuyup kok
salan benlıgımı kavrayıp varlıgımı ele gecıren bı aska
bedellendın .
Ve hala bılmıyordun sevgılım
Ben sende butun asklarımı temıze cektım
Anladıgındaysa yapacak tek sey kalmıstı sana
butun kazananlar gıbı
Terk ettın

Yaz basıydı gıttıgınde. Ardından senın ıcın uc lırık parca
yazmaya karar vermıstım . kımsesız bır yazdı .yoktun kımsesızdım
cıkılmıs bır yolun ılk duragında bır mevsım bekledım durdum .
Cunku ben askın butun caglarından gelıyordum .

sanırım lırık sozcugu en cok yuzune yakısıyordu
yuzundekı kuskun kedere gur kırpıklerının altından
kısık lambalar gıbı ısıyan gozlerıne
cevresıne sıgmayan
munıs sokulgan huzunlu resımlere
lırık sozcugu en cok yuzune yakısıyordu

Yaz basıydı gıttınde .sersemletıcı bır ruzgar gıbı gecmıstı
mayıs. senı bır sııre dusundukce kanat gıbı tuy gıbı dokunmak
gıbı ucucu ve yumusak seyler gelıyordu aklıma . oncekı
sıırlerımde hıc kullanmadıgım bu sozcuk usulca dusuyordu
bır kagıt aklıgına belkıde ılk kez gırıyordu yazdıklarıma
hayatıma.

yaz basıydı gıttıgınde .bır askın ılk gunlerıydı daha
askmıydı degılmıydı bunu o gunler kım bılebılrdı
"eylulde aynı yerde aynı ınsan olmamı ısteyen " notunu buldum
kapımda .altına saat :16.00 dıye yazmıstın ve 16.04 tu
onu buldugumda.

daha o gun anlamalıydım bu ılıskının yazgısını
takvım tutmazlıgını
aramızda bır dusman gıbı duran zamanı
daha o gün anlamalıydın
benim sana erken
senin bana geç kaldığını

gittin. koca bir yaz girdi aramıza. yaz ve getirdikleri. döndüğünde eksik, noksan birşeyler başlamıştı. sanki yaz birbirimizi görmediğimiz o üç ay alıp götürmüştü bişeyleri hayatımızdan. olmamıştı eksik kalmıştı.
kırılmış birşeyi onarır gibi başladık yarım kalmış arkadaşlığımıza. adımlarımız tutuk yüreğimiz çekingen körler gibi tutunuyor dilsizler gibi bakışıyorduk.
sanki ufacık birşey olsa birbirimizden kaçacaktık.
fotoromansız trüksüz hilesiz klişesiz bir beraberlikti bizimki. zamanla gözlerimiz açıldı dilimiz çözüldü güvenle ilerledik birbirimize.
gittin. şimdi bir mevsim diil koca bir hayat girdi aramıza. biliorum ne sen dönebilirsin artık ne de ben kapıyı açabilirim sana.

şimdi biz neyiz bilior musun
akıp giden zamana göz kırpan
yorgun yıldızlar gibiyiz
birbirine uzanamayan boşlukta iki yalnız yıldız gibi
acı çekiyor ve kendimize gömülüoruz
bir zaman sora batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz olacağız yalnızca
kendi denizlerimizde sessiz sedasız boğulacağız
ne kalacak bizden
bir mektup bir kart birkaç satır
ve benim şu kırık dökük şiirim
sessizce alacak yerini nesnelerin dünyasında
ne kalacak geriye savrulmuş günlerimizden
bizden diorum ikimizden ne kalacak

şimdi biz neyiz bilior musun
yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz. umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada birşey bulduğunda neyi neyapacaını bilemeyen çocuklar gibi.
artık hiçbir duygusunu anlayamayan çocuklar gibi
ve elbet biz de bu aşkla büyüyecek
herşeyi bir başka aşka erteleyeceiz

kış başlıyor sevgilim
hoşnutsuzluğumun kışı başlıyor
bir yaz daha geçti hiçbirşey anlamadan
oysa yapacak ne çok şey vardı
ne kdr az zaman
kış başlıyor sevgilim
iyi bak kendine
gözlerindeki usul şefkati
teslim etme kimseye hiçbirşeye
upuzun bir kış başlıyor sevgilim
ayrılığımızın kışı başlıyor
giriyoruz kara ve soğuk bir mevsime

kitaplara sarılmak dostlarla konuşmak yazıya oturup sonu gelmeyen cümleler kurmak camdan dışarı bakıp puslu şarkılar mırıldanmak...
böle zmnlarda herşey birbirinin yerini alır
çünkü herşey bir o kdr anlamsızdır
içimizdeki ıssızlığı doldurmaz hiçbir oyun
para etmez kendinizi avutmak için bulduunuz numaralar
bir aşkı yaşatan ayrıntıları nereye saklayacağınızı bilemezsiniz
çıplak bir yara gibi sızlar paylaştıınız anlar eşyalar
gözünüzün önünde durur birlikte yarattıınız alışkanlıklar
korkarsınız sözcüklerden sessizlikten de bakamazsınız aynalara
çağrışımlarla ödeşemezsiniz
dışarıda hayat düşmandır size
içeride odalara sığmazken siz
kendiniz
bir ayrılığın ilk günleridir daha
herşey asılı kalmıştır bitkisel bir yalnızlıkta

gün boyu hiçbirşey yapmadan oturup
kulak verdiiniz saat tiktakları
kaplar tekin olmayan göğünüzü
geçici bir dinginlik düzmece bir erinç
suyu boşalmış bir havuz
fişten çekilmiş bir alet kdr tehlikesiz
bakınıp dururken duvarlara
boş bir çuval gibi çalmayan bir org gibi
plastik bir çiçek unutulmuş bir oyuncak eski bir çerçeve gibi
hani unutsam eşyanın gürültüsünü
nesnelerin dünyasında kendime bir yer bulsam
dediğimiz zmnlar gibi
kendimizin içinden yeni bir kendimiz çıkarmaya zorlandığımız anlar gibi
yeni bir iklime yeni bir kente bir tutukluk haline bir trafik kazasına
başımıza gelmiş bir felakete işkenceye çekilmeye ameliyata alınmaya
kendimizi hazırlar gibi
yani dayanmak ve katlanmak için
silkelerken bütün benliğimizi
ama öle sessiz baktığımız duvarlar gibi olmaya çalışırken
ve kazanmış görünürken derinliimizi ne zmn ki yeniden canlanır
bağışlamasız belleimizde
bir anın yalnızca bütün bir hayatı kapladığı anlar
o tiktaklar kadar önemsiz kalır şimdi hayatımızı verdiğimiz bütün anlamlar
denemeseniz de bilirsiniz
hiç yakın olmamışsınızdır intihara bu kdr

bana zamandan söz ediyorlar
gelip size zamandan söz ederler
yaraları nasıl sardığından
ya da herşeye nası iyi geldiinden
zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden
hepsini bilirsiniz zaten
bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi
dahası onlar da bilir
ama yine de güç verir bazı sözler sözcükler
öle düşünürler
bittiine kendini inandırmak
ayrılığın gerçeine katlanmak
sırtınızdaki hançeri çıkartmak
yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden karşılaşmak kolay diildir elbet
kolay diildir bunlarla başetmek
uğruna içinizi öldürmek zaman alır
zaman alır sizden bunun yükünü
o boşluk dolar elbet
yaralar kabuk bağlar
sızılar diner
acılar dibe çöker
hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir
bir yerlerden bulunup yeni mutluluklar edinilir
o boşluk doldu sanırsınız
oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir
gün gelir bir gün başka bir mevsim
başka bir takvim
başka bir ilişkide
o eski ağrı ansızın geri teper
dilerim geri teper
yoksa gerçekten bitmişsinizdir."

murathan mungan
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir