uyudum büyüdüm gibi göründüm
ama büyümedim
bir gün bile büyümedim
sorular vardı cevapları çok şıktı
ama giyemedim birini bile giyemedim
ve bunu sen bile bilemedin
ben daha 18'im ya hepsi yada hiçbiriyim
sanmaki şu son 3 saatte
hiçkimse yada birisiyim
Nil Karaibrahimgil - Yaş 18
Seni sevmeyi ağır ödüyorum...
[img]http://img93.imageshack.us/img93/4520/256ph4.gif[/img]
Ellerimden tutup deniz kenarlarına inip
Uçurtmalar uçurur muyduk Karadenizin lodosunda?
Hatıraları silip yerine sadece sen ve ben çizerdim
Ve gülen iki bal yüz
Hatırlardın olsan gülerdin elma şekeri yanakların al al olur
Canım oğlum derdin biliyorum
Bazen sanki hiç gitmemişçesine yanımdasın
Ben, bildiğin gibi işte senden ayrı hayatla savaş içindeyim
Küs kaldı bir yanım
Küçükken gece yarısı evden kaçıp gittiğim lunapark gibi herkes
Gece yarısı sönük ışıkta parlayan bir atlıkarınca, bir dönme dolap
Ve ölüm sessizliği hâkim mısralarımda sen olmasaydın
İki elinle başımı tutup yüzüme bakmasaydın
Hayat bu Muratım sen koştukça o kaçacak
Ve koca yıllar geçecek aradan
Koca yıllar geçti aradan ve hala aklımda beni bağrına basışın ağladığımda
Hani Farozda top oynarken düşmüştüm de ağlayarak yanına gelmiştim
Sarmıştın melek kanatlarının altında dermanı olmuştun yaraların
İki kelime söylemiştin de bütün çiçekleri açmıştı baharların
Ellerimden tutup deniz kenarlarına inip
Uçurtmalar uçurur muyduk Karadenizin lodosunda?
Hatıraları silip yerine sadece sen ve ben çizerdim
Ve gülen iki bal yüz
Yaralı gözler bu ardına bıraktığım son bakışım
Yağmurları ben ağladım
Bu şehrin gökyüzüne elvedanı yazışın
Bir bakar mısınız? Kalbimdeki hançeri çıkarır mısınız?
Ayrılık çekilir gibi değil de
Teşekkürler
Acısı ayrı senin olmadığın her yer gurbet eller içime işler
Sanırım bir şişeme iyi gider deyip
Yok, yok ama yok hala sana verdiğim sözdeyim
Bir mısrada altı harfli adını görmekteyim
Bu eller mi yazdı sana gurbeti?
Bu eller mi karaladı umarsızca hasreti?
Bak artık sakinim
Gözlerimde yaş yerine başımı okşadığın anların hatırası
Bana bakıp güler halin
Zeytin arası salıncaklar
Mora dikenlerinin gözyaşı
Ekmek arası domates ve peynir
Sekiz yaşımda sadece sen ve beni unuttum deniz kenarlarında
Sadece sen ve beni anne
Ellerimden tutup deniz kenarlarına inip
Uçurtmalar uçurur muyduk Karadenizin lodosunda?
Hatıraları silip yerine sadece sen ve ben çizerdim
Ve gülen iki bal yüz
Bir kelebek kondu bu sert kırların gölgesine
Umut gariban türküsü kefense hilkat örtüsü
Muratsa sevinç türküsü
Semaysa mavi gökyüzü
Ne yazık ki tek bir güvercinim bile yok artık uçurmaya
Seyrelti pişmanlıklar ölümün arifesine saklar kendini
Sanki hiç yüreği yanıltmamış gibi gözlere karamsı bir cıvıltı müptela
Ne ala şiirler yazılsa adına
Ne ala şarkılar çalınabilse hala
Aynı yerdeyim beni bıraktığın lunapark şimdi boş
Gurbet eldeyim içimde batan gemilere vuran güneş loş
Çok yokuş dizlerimde derman yok
Hayat 26 tane 365 gün hediye etti
Kaçının değerini bildim?
1,2,3 belki
Ama bil ki bir elin beş parmağını geçmedi
Ne resimler yetti ne kokunu kokladığım sarı badanalı ev
Ne şiirler yetti, ne de özlemin içimde bir dev
Mekânın cennet olsun
Cehennemi zaten bu dünyada yaşadın
Muratın, canın oğlun, yürek parçan
Sağ olsaydın
Beni bu dünyaya getirdiğin için sağ olsaydın sağ olsaydın..
En son DiLeMmA tarafından 22-02-2007 15:05 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Başkaları gitmiş olur, gidince;
Bir sen yakınsın, uzakta kalınca..
Seviyorum seni ekmeği tuza banıp
banıp yer gibi
geceleri ateşler içinde uyanarak
ağzımı musluğa dayayıp
su içer gibi
ne zaman seni düşünsem
bir ceylan su içmeye iner çayırları
büyürken büyürken gördüm gülüm
her akşam her sabah seninle
yeşil bir zeytin tanesi
bir parça mavi deniz alır beni
seni düşündükçe gül dikiyorum
ellerimin deydiği yere
atlara su veriyorum
daha bir baska oluyor dalları gülüm
her akşam her sabah seninle
yeşil bir zeytin tanesi
bir parça mavi deniz alır beni
Onur Akın-Seviyorum Seni...
Yaşamak ne güzel şey;
Anlayarak usta bir kitap gibi
Bir sevda şarkısı duyup
Bir çocuk gibi şaşırarak yaşamak..
gibiler ülkesinde
gibi gibi sevme beni
kara gözlükler ardından
görmezden gelme beni..
bildiğim şeyleri soruyor gibi yapma
germe beni
yarışır gibi sevme
herkes yendi sen yenme
hiçbir şeyi hiç kimseyi herkes gibi sevmedim ben
onca yaraya açlığa karşılık beklemeden
çok zamansız gittiler hiç acelem yokken sen gitme!
yarışır gibi sevme
herkes yendi sen yenme
hayat beni savurdu yerden yere
sen esme
ad koyunca büyüsü bozulur diye
isimsiz izinsiz içinden sev beni
gibiler ülkesinde
gibi gibi sevme beni
Ayakların uçurumdan kesilcek bile olsa hayatın gıcıklıgına gülümse =)
"Kavuşmak özgürlükse özgürdük ikimizde,
Elleri çığlık çığlık yan yana iki dünya.
İkimiz iki dağdan iki hırçın su gibi akıp gelmiştik,
Buluşmuştuk bir kavşakta,
Unutmuştuk ayrılığı, yok saymıştık özlemeyi
Şarkımıza dalmıştık.
Mutluluk, mavi çocuk oynardı bahçemizde."
Acı çekmek özgürlükse,
Özgürüz ikimizde
O yuvasız çalıkuşu
Bense kafeste kanarya
O dolaşmış daldan dala
Savurmuş yüreğini
Ben bölmüşüm yüreğimi
Başkaldıran dizelere.
Aramakmış oysa sevmek
Özlemekmiş oysa sevmek
Bulup bulup yitirmekmiş
Düşsel bir oyuncağı.
Yalanmış, hepsi yalan
Yalanmış, hepsi yalan
Sevmek diye bir şey varmış
Sevmek diye bir şey yokmuş.
Acı çektim günlerce
Acı çektim susarak
Şu kısacık konuklukta
Deprem kargaşasında.
Yaşadım bir kaç bin yıl
Acılara tutunarak
Acı çekmek özgürlükse
Özgürdük ikimizde.
Acılardan arta kalan
İşte şu bakışlarmış
Buğu diye gözlerimde
Gün batımı bulutlarmış.
Yalanmış, hepsi yalan
Yalanmış, hepsi yalan
Savrulup gitmek varmış
Ayrı yörüngelerde.
[size=150][color=blue]rutin hayat bu en büyük girdap,
dikkat et sempatik başlar,
antipatik ama enteresan,
alakam yok bunlarlan...[/color][/size]