Resimlerinden para kazanmayan fotoğrafçıdır. Aslında amatör fotoğrafçı, salt keyif için fotoğraf çeken kişidir. Basit bir simple point-and-shot kamera veya daha komplike çok lensli ve filtreli SLR kullanabilir. Çektiği fotoğraflar bir deniz, bir aile büyüğü, özel bir gezi olabilir. Fotoğraf kalitesi şaşırtıcı derecede iyi olabilir. Amatör taraf asla bu tür teknikler, ekipman vs. değil sadece fotoğrafa duyulan sevgidir. Zamanda bir an yakalayıp sonsuza dek birilerinin görebileceği bir film olarak tutabilmek duygusu. Bir amatör için para hiçbir zaman birincil ya da ikincil neden değildir. Çoğu bu hobiyi işleri olarak olarak görmek istese de bu şansa sahip olabilecekler azınlıktadır. Bu tanımlar size de uygunsa, zaten siz de amatör fotoğrafçısınızdır.
FİLTRELER:
Filtreler
Kullanımı ile resminizin görüntüsünü değiştiren filtreler dünyası. Sonuçtan emin olmadığımız için çoğunlukla kullanmaktan çekindiklerimiz.
Temel Filtreler
Bu filtreler resminizde güçlü bir etki yapmazlar. Tersine, resimde güç algılanan, zekice değişiklikler yapmak için ya da suni görünmeden değişiklik esnekliği kazanmak için kullanılırlar.
En yaygını UV/Skylight filtresidir. Hakikaten bir şey yapmaz. Filme ulaşan ultraviolet ışığının miktarını keser, böylece gökyüzü çekimlerinde daha iyi kontrastlar alınır, tabii bu modern filmlerden çok eski filmlere yararlıdır. Bununla beraber lensin önünde koruyucu olarak tutulursa bir çizilme anında lens değil ucuz bir filtre kaybetmiş olursunuz.
Diğer yaygın model polarize filtresidir. Diagonal ışınımları seçerek eler. Örneğin, yansımalar ve gökyüzündeki ışık kirliliği gibi. Gökyüzü daha mavi, su daha derin renkli olur. Çünkü yansıma olamayacak ve baskı da bununla bozulmayacaktır. Kullanım için bir limit yok. Ucuz filtrelerdir.
Başka yaygın filtreler de var. Nötral yoğunluk fltreleri gibi. Kameraya giren ışığı kesmekte kullanılan gri ekranlardır. Filtresiz halinize göre daha geniş bir diafram kullanmanıza yarar. Yakın çekim filtreler de kullanılmakta. Lensinizin macro lens taklidi olmasına yararlar. Bu filtre ile focusunuz birden artar.
Renkli Filtreler
Genelde siyah ve beyaz filmlerde kullanılırlar. Renkli filmlerde ise günbatımı, gökyüzü vb durumlara strinking renk vermek için tercih edilirler. Ama asıl kullanımlarını siyah ve beyaz filmlerde görebiliriz. Renk filtresi, diğer renklerden gelen ışığı azaltarak, aynı renkteki objeden gelen ışık miktarını arttırmak için kullanılır. Bu arttırılan kontrast efektidir. Aşağıdaki tabloda farklı renk filtrelerinin, belli durumlarda ne efekt verdiğini görebiliriz.
Konu İstenen Efekt Önerilen Filtre
Mavi Gök Doğal Sarı
Karanlık Koyu Sarı
Mükemmel Kırmızı
Neredeyse Siyah Koyu Kırmızı
Gece Efekti Kırmızı + Polarize Filter
Deniz Görüntüleri Doğal Sarı
Koyu su Koyu Sarı
Güneşbatımları Doğal Hiç ya da sarı
Artan parlaklık Koyu sarı ya da kırmızı
Uzak Manzaralar Sis eklemek Mavi
Hafif sis eklemek Hiç
Doğal Sarı
Sis azaltma Koyu sarı
Daha çok sis azaltma Kırmızı ya da koyu kırmızı
Nearby Foilage Doğal Sarı ya da sarı-yeşil
Açık yeşil
Dış Mekan Portre Doğal Sarı-yeşil ya da sarı ya da polarize filtre
Çiçek, tomurcuklar Doğal sarı ya da sarı-yeşil
Kırmızı ve turuncular Detay göstermek için hafifletme Kırmızı
Mavi ve morlar Detay göstermek için hafifletme Hiç ya da mavi
Bitkiler Detay göstermek için hafifletme yeşil
Taş, ahşap, kumaş, kum vs. Arttırılmış doku Koyu sarı ya da Kırmızı
Özel Efekt Filtreleri
Resimdeki en çarpıcı değişikliklere neden olan en güçlü filtreler bunlardır. Kullanımı zordur ve çok yaygın değildir. Doğru kullanılamadığında suni ve hileli oldukları anlaşılır. En popülerlerinden biri, starlight filtredir. Camında kesişen çizgiler olduğu için, parlak ışıkta 4 ya da 6 noktalı yıldız oluşturur resminizde. Yayılma filtreleri resmi sanki bir hayal durumumuymuş gösterir. Herşey bulutlu ve sislidir. Bu güzel bir portre filtresidir. Grad filtreleri baskıda resmin bir efektten diğerine değişmesini sağlar. Genelde iki renklidirler. Değer birinden diğerine doğru değişir.
FİLMLER:
Film
Ne tür film kullanmamız gerektiğini anlayabilmek için biraz bilgi.
Çok önemli ve genelde gözden kaçırılan araçlardan birisi, son baskının değerini belirleyen kameranızdaki filmdir. Çoğunlukla amatörler film hakkında bilgi sahibi değillerdir.
ISO/ASA
Film kutusunun yanında gördüğünüz, genellikle 100 ile 400 arasındaki değerler filmin ISO/ASA değeridir. Bu değer filmin hız indeksidir. Büyük rakam yüksek hız gösterir. Hızlı ve yavaş film ne demektir? Önce filmin çalışmasını anlamak gerek. Işığa duyarlı emülsiyon yüz çeşitli kimyasallarla kaplıdır ki en önemlisi gümüş bromürdür. Işığa duyarlıdır ve ışıkla reaksiyon gösterir. Filmin yapılandırılmasında tekrar reaksiyona girerek negatifin oluşmasını sağlar. Hız ise filmin kaplandığı gümüş bromürün ölçüsü ile ilişkilidir.
Bu da fazla ve iri parçalı gümüş bromürlü hızlı film, yavaş filmden daha düşük kaliteli demektir. Geniş parçalarda görüntünün çözünürlüğü daha azdır.
ISO/ASA 200 ISO/ASA 100'den iki kat, ISO/ASA 400'ün yarısı kadar hızlıdır. ISO/ASA 100'den daha az ISO/ASA 400'den ise çok görüntü kalitelidir.
Sonuç olarak; yüksek görüntü kalitesi için ISO/ASA100 ya da daha az kullanın unutmayın ki enstantane hızı yavaş olacaktır. (tripod kullanılabilir.) Hızlı bir aksiyon veya düşük ışık söz konusuysa ISO/ASA400 ve üstü kullanın. Hangi hızın ne tür bir duygu verdiğini deneyerek keşfedebilirsiniz.
RenkliFilmler
İki çeşittirler, baskı filmi (negatif filmler) ve slaydlar (dia pozitifler).
Baskı filmi genellikle kullanılanlardır. Slaydlarsa profesyonellere birçok imkan sağlar.
Baskı filmler genelde ISO/ASA100 ile 400 arası, amatörler için orta iyi dereceli filmlerdir. Çünkü görüntü çevresinde iyi bir renk dengesi sağlar.
Düşük hızlı renkli baskı filmler, daha çok renk ve kontrast verirler ve daha parlaklardır. Hızlılar daha parçalı ve az renklidirler.
Slaydların daha geniş bir kullanım alanı vardır. ISO/ASA25 ile ISO/ASA6400 arası ve üstü bulunabilirler. Işık ve diğer hataları affetmezler. Gerçekten tecrübeli olmak gerekir. Renkler çok daha yoğundur. Baskıları daha kolaydır.
SiyahveBeyazFilmler
Siyah ve beyaz filmler, genelde düşünülenin aksine, renkli filmlerden daha komplikedir. Burada ISO/ASA değeri hız ve kalite önemlidir. Pratikte değişik markaların kıyaslanması değişik sonuçlar verebilir. Öneri çok deneme yapmaktır.
TEKNİĞE GİRİŞ
Temel
Kameralar özellikle SLR nasıl çalışıyor, diyafram ve enstantane hızı nedir resmi beraber nasıl etkiler.
Ancak diyafram ve enstantane hızı anlaşıldıktan sonra fotoğrafçılığın daha ilgi çekici yerlerine geçmek mümkün.
Diyafram
Işığın girip, filmin ışığa tutulduğu açıklığın çapıdır. Lensin diyaframnın değiştirilmesi durumunda resimde derin etkiler yaratılır. Kamerada f-stop ile tanımlanmıştır. Kameradan kameraya değişmekle beraber, genel duruşlar f2, f2.8, f4, f5.6, f8, f11, f16, ve f22dir. Numara küçüldükçe çap artar. F2 geniş olduğu için f4den daha fazla ışık alır. Aralarında düzgün matematiksel tam iki katlık bir fark vardır. Diyelim ki kamera f8 istiyor. Eğer siz manuel olarak f11 ayarlarsanız filmi yarı yarıya az ışığa tutarsınız. Ve f5.6 olarak ayarlarsanız iki kat ışığa tutmuşsunuz demektir. İki duruş arasında ışığı 4 kat, üç duruş arasında 8 kat değiştiriyorsunuz demektir.
Alanın derinliği de diğer önemli konudur. Çap arttıkça alan derinliği ya da odaktaki uzaklık azalır. Örneğin eğer f8 ile 4 metre odak uzaklıktaysanız, f4 ile 2 metre olacaktır. Bunları avantajınıza göre kullanabilirsiniz.
Enstantane hızı
Fotoğrafı çektiğinizde enstantanenin ne kadar açık kalacağı dolayısıyla filmin ne kadar süreyle ışık alacağıdır.. Genellikle 1 saniye ile saniyenin 1/1000 arasında değer alır. İki nedenle önemlidir. Birincisi, diyafram kontrolü için, ikincisi, stil olarak bunu fotoğraflarınızda kullanabilirsiniz.
Süre uzadıkça, filme daha çok ışık gelir. Bu daha sezgiseldir. Diyafram ile aynı mantıkta işler. 2 kat olarak. 1/125 1/250 den iki kat, 1/500 den 4 kat fazla ışık alır demektir.
Birarada Kullanım
Eğer bu iki değişkeni bir arada kullanmaya kalkarsanız bir çarpan çıkar. İki değişken de ışığı 2 faktörle
değiştiriyordu. Diyelim ki;
kamera durumu okuyor ve kendini f8de 1/125 olarak kuruyor. Bu doğru ölçüm. F11 olarak ayarlarsak ne olur? Görüntü yarısı kadar ışık alır, ve resim underexposed olur. Fakat biz bunu enstantane hızını 1/60 olarak ayarlayarak değiştirebiliriz. Çapı küçültüp, ışığa tutma süresini arttırarak aynı yerde kalırız.
Tabloyu incelersek;
f-stop f22 f16 f11 f8 f5.6 f4 f2.8
enstantane hızı 1/15 1/30 1/60 1/125 1/250 1/500 1/1000
Merkez sütun önerilen pozu verir.Bununla beraber, yukarıdaki kombinasyonlardan herhangi birini kullanıp filmi doğru ışığa tutabilirsiniz, çünkü her aşağı duruş daha uzun bir enstantane hızı ile biraradadır böylece genel ışık durumu değişmez. O zaman neden farklı değerlerimiz var?
Diyaframın alan derinliği konusuna dönelim. Bunu değiştirmek isteyebileceğiniz durumlar olabilir. Kalabalıkta bir kişiyi odaklamak istiyor olabilirsiniz. Ya da maksimum odaklama istiyorsunuzdur. Bu durumlarda diyaframla oynamak gerekecektir. Tersine belli bir enstantane hızı kullanmak isteyebilirsiniz. Işık azlığı, çokluğu, hareketi yüksek hızda durdurma isteği ya da yavaş hızda gösterme tercihi gibi nedenleriniz olabilir. Daha bir çok nedenden her iki fonksiyonu birlikte değiştirmek isteyebilirsiniz. Bu size kamera ile esneklik kazandıracaktır.
Kompozisyon
Fotoğrafçılık dinamik bir sanat biçimi. Herkes için değişik tanımları var "iyi bir fotoğraf" ın. Ama yine de bazı kurallar var ki kullanırsanız daha iyi sonuçlar elde edebilirsiniz.
Temel Kompozisyon
Resimlerinizi nasıl kompoze ettiğinize bağlı olarak iyi sonuçlara ulaşırsınız. Sadece pratikle geliştirebileceğiniz ip uçları yeterlidir. Başlangıçta bu teknikleri düşünerek hareket etmek gereklidir. Ama zaten zamanla bunlar içselleşecektir. Bunlar temel fotoğrafçılık kuralları olarak adlandırılsalar da kanun değiller.
--Dikkat dağıtan ögelerin atılması
Kamera, beyni ile beraber çalışan bir insan gözü gibi değil ve sadece ilgilendiklerine odaklanamıyor. Tersine vizöre giren herşeyi yakalıyor. Bu yüzden fotoğrafçının kameranın gördüğünü görmeyi öğrenmesi gerekli. Kompozisyon yaparken vizörderı tarayıp, rahatsız edici ve hoş olmayan şeyleri görmeye çalışmak ve bunlardan kurtulmanın bir yolunu bulmak gerek. Görüntüye katkısı yoksa kurtulmak en doğru yol.
--Fon ve ön plan
Fotoğrafa ciddi katkıları da olabilen ya da etkisini yok edebilen unsurlardır. En genel kural, her ikisini de olabildiğince basit tutmaktır. Örneğin bir peyzaj çalışılırken ön planın insanlar, çöpler vs ile karışmaması önemlidir. Tabii eğer bu sizin tercihiniz değilse. Portrelerde fon bir hava katsa da rahatsız edici olmamalıdır. Burada karar verici sizsiniz.
--2/3 Kuralı
Uygulamada en önemli kurallardan biridir. Kuralın önerisi, resmi ilgi çekici ve farklı kılmak için konunun off center yapılmasıdır. Önce vizörden bakıyoruz. Sonra kafamızda görüntüde 4 çizgi oluşturuyoruz: aşağı yönde 1/3 ve 2/3 te 2 yatay, karşı yönde 2 dikey çizgi. Şimdi çizgilerin kesiştiği 4 noktaya bakıyoruz, aynı anda orta karenin köşeleri bunlar. Kritik noktalar. Yapmanız gereken konuyu bu dördünden birine yerleştirmek. Hangisi olduğu sizin kararınız.
--Çizgiler
Fotoğrafçılıkta en zor yakalanan olgu çizgilerdir. Daha canlı ve güzel fotoğraflar elde etmenizi sağlar. Çizgiler bakanın ilgisini asıl unsurlara çekmeye yarar. Net ya da dolaylı olarak belirten çizgiler kullanabilirsiniz. Net olanlar demiryolu, sokak, elektrik direği gibi gerçekten görülebilir olanlardır. Çok sezgisel kullanılırlar. Dolaylı olarak kullanılanlar resimde bir ima aracıdırlar. Direk göremezsiniz fakat oradadırlar. Baskı merkezindeki bir çalı gölgesi gibi. Öğrenilecek birşey değildir. Kendiliğinden oluşur.
--Kadrajlama
Çok kullanılmadığında güzellikler katabilir resme. Resimdeki ögeleri alıp konunun etrafını sarmak ve bir çerçeve yapmak demektir. Bunu yapmak için sayısız yol var ama herkes kendi yolunu yaratır zamanla. Örneğin eski bir pencereden çekerek ya da foilage ile yapılabilir.
AİLE FOTOĞRAFÇISI
Aile tarihinizi araştırmaya başlamanın en iyi yöntemlerinden biri, eski fotoğraf kutularını bulup karıştırmaya başlamak. Çoğu tarihsiz ve işaretsiz olacaktır. Tanımadığınız insanların resimleri atalarınızın yaşamlarına geçiş kapısı olacaktır. Nerede ve ne zaman soruları araştırmanın başlangıcıdır.
KİM NEREDE NE ZAMAN?
İlk adım kimin fotoğrafı olduğunu bulmak için önce tarihi belirlemek. İşin başında en caydırıcı nokta da bu aslında. Zamanla, pratik yaparak tahminleri daraltmak kolaylaşıyor.
TARİH VE TEKNİKLER İLE
Önerilerden biri fotoğrafçılığın tarihçesini 20 yıllık dilimlerle kurmak. 1839 yılı itibari ile ticari olarak başladığı düşünülürse 1840 dan sonra gruplanabilirler. Ya da fotoğraftaki bilgiler kullanılabilir, kıyafet
stilleri, mekanlar vb. Şöyle bir gruplama düşünülebilir.
1840 - 1860
Bu dönem "hard" fotoğrafçılık olarak adlandırılıyor. Çoğu fotoğraflar cam ya da metal destekli. Kağıt üzerine fotoğrafçılık 1850 lerde başlıyor.
1860-1880
En yaygın teknik ıslak kolodyum cam negatifler ve albümin baskı pozitiflerin kullanımıdır.
1880-1900
Kuru gelatin baskı kalıbı ve gelatin ya da kolodyum emulsiyonlu kağıt kullanılan dönemdir. Amatörler olarak yine insanların tarzlarına giyim, saç vs. bakarak 1890lar ile 1870leri ayırmak mümkündür.
1900-1920
Bu dönemde, tarihleri belirlemede, moda stillerini kullanabiliriz. 20.yüzyıl kadar kolay ayırdedilebilir bir dönemdir. Amatör fotoğrafçılığın başladığı ve 116-size kartpostalların çıktığı dönemdir.
1920 lerden sonra yaşayan akraba veya yakınları bulmak zaten mümkün hala.
1920-1940 arasının discernible look u var. 1940lardan sonra renkli fotoğraflar başlıyor. Takip eden 20 yıl chromogenic renkli baskılar var. 1960 la 80 ler arası renki fotoğrafçılık baskın karekter.
MAT VE PROBS
Baskı altlıkları zaman için bir diğer belirleyici. İlk başta yapılanlar düz ve sade idi. Zamanla daha karışık hale geldiler. 1850 ortaları ve 1860 başlarında detaylı dokularla damgalandılar. Önemli bir ipucu olabilir.
1890 larda fotoğrafçılar boyalı fonlar kullandılar. Çoğu kez dış mekan görüntüleri. Bundan önce prob kullanılıyordu. 1870lerde problar köprüler, kayalar gibi doğaya dönük malzemelerdi.
KART EBATLARI
Kağıt baskılardaki bir diğer ipucu baskının mounted olduğu kartın ebatlarıdır. Civil War döneminde postalanabilir olması için ölçüsü 2.5x4 inch (yaklaşık 6.5x10 cm) olan kartlarda kart-devisite en küçüktür. 1866 da çıkan cabinet cartlar (6.5x4.5 inch) (yaklaşık 16,5x11,5 cm) bir diğer yaygın türdür. 1871 de çıkan 3 3/4 x 7.5 inch (yaklaşık 9,5x19 cm) promenade, 1890 da tanınan ; Boudoir (5 x 8 1/4 inches) (yaklaşık 13x21 cm) ve Imperial (7 x 10 inches) (yaklaşık 18x25 cm) , 1900 lerde yayılan Panel (8 x 13 inches) (yaklaşık 20x33 cm) diğer örneklerdir.
TARİHBİLGİSİ
Son olarak, biraz tarih bilgisi ve tecrübe ile ticaret trick lerini toplayabilirsiniz. Vergi pulları gibi. Civil War (1864) sonundan 1866 ya kadar fotoğraflar taxlanıyordu. Tax stamp iki yıl arasında olduğunu gösterir.
FOTOĞRAFÇI
Fotoğrafçıyı araştırmak ise ayrı bir yöntemdir. Eğer adı ve adresi varsa, o şehre yazıp bu bölgede bu isimde bir fotoğrafçının hangi tarihlerde çalışmış olduğu soruşturulabilir. Bu araştırmayı daraltır. Çünkü fotoğrafçılar özellikle 19.yüzyılda gelip giderlerdi. Ortaklıklar oluşturur, stüdyolarının taşır, yeni isimlerle tekrar açarlardı. Bu da bir yöntem olabilir.
İÇERİKVEKOSTÜM
Fotoğrafları tarihlemede bir diğer yöntem içerikleridir. Örneğin Bir aile fotoğrafında, arka planda yer alan sokak lambalarının, license plates lerin, tramvay hatlarının tarzı.
Kostümlerde bir diğer yöntem. Bununla ilgili bir kaynak Joan Severa Dressedfor the Photographer adlı kitabıdır. Tarih belirleme çok zor fakat kimin ve neyin fotoğrafı oladuğunun belirlenmesinde temel noktadır.
MUTLUSON
Fotoğrafları başarı ile tanımladığınızda diğer adım bunları aileniz için organize etmektir. Böylece hem aile tarihçenize bir kaynak oluşturur hem de gerçekten eğlenebilirsiniz.
Cok ilginc bir yazi idi Alamut'cugum. Gec okudum ama, bir hayli degerli bilgiler verdigin ciin tesekkür ediyorum. Bilmedigim seyleri ögrenmek ya da bildiklerimi derinlestirebilmek ne güzel ve zevk verici.
Umarim verdigin bu bilgileri zamani geldiginde pratige dökebilme becerisini gösterebilirim. Simdi bir hayli merak saldim.
Alamut yazı için çok teşekkür ediyorum ama forumda bile, aldığım derslerin karşıma çıkması can sıkıcı
Şaka bi yana, fotoğrafçılık her ne şekilde yapılrsa yapılsın mutlaka amatör bir ruh taşır içinde. O çerçeveden bakmak, o beceriyi kazanmak ISO/ASA standartlı dışında bir olgu. İşte fotoğrafçı gözü denen şey aslında görüntüye odaklanmış bir beyin ve o görüntünün aslında bir daha asla aynı şekilde olmayacağını bilmektir. Fotoğrafçı, zamanı durduran kişi demektir. Harektsizlik, hareket, durgunluk, üzüntü, sevinç, coşku her şey fotoğrafta o kadar güzel anlatılır ki. Siz fotoğrafçıya hangi ismi verirseniz verin o yine fotoğrafçıdır. O'nun dili, gözü kulağı yine görüntüler olacaktır. Çünkü fotoğrafçık makinesiyle konuşur. Tekrar teşekkürler. Çok faydalı bilgiler bunlar Alamut.