Sohbeti gerçekleştiren kişinin kalp ve ruh yapısı nasıldır kendi islamiyeti ne derece takva ve ihlasa dayalı yaşıyor bilemeyiz ama şu bir gerçekki söylediği kelimeler doğrudur.Müslümanlığın şartı sadece 1 değil 5 dir.Kelime-i şahadetle iman ettiğimizi tasdik ederiz ama bu yeterli değildir.Bu gerçeği kalbimize ve nefsimize öğretmek en büyük görevlerimizdendir.Çünkü iman edenlerin hayat gayesi bu şartlara bağlıdır.Özgürlük temasını işleyip bu görevleri daha sonra yerine getireceği zannına kapılan kişi şeytanın aldatmacasına kapılmaktadır.Çünkü ölümün ne zaman geleceği belli değildir.
Bu sözlerin gerçeklik payı budur.Bunda darılmacada olmaz kırılmacada zaten darılan ve kızan insanın ruhu değil onu esir almış nefsidir.İnsanın dünya gafletinden uyanıp gerçekleri görmesi lazım.Eğerki kabirde uyanırsa gerçekten çok ama çok zor bir hayatı kabullenmek zorunda.Tabi islamiyeti tebliğ görevini üstlenmeye çalışanlara gelince herkesi kendileri gibi görmemeleri lazım.Diğer insanlara islamiyeti öğretirken kendi benliklerinden kurtulup o kişinin penceresinden hayata bakmaları lazımki o zaman o kişinin kalp hayatında bulunan sıkıntıları giderip mevla sevgisine giden yolu gösterebilsin.
Ben mükemmelim diğerleri iyi yaşamıyor demek kibirliliğin kalpte zuhur etmesidir.Buğün islamiyeti yaşamada zorluk çekenler yarın bu yolun askerliğini yapan yiğitlere dönüşebilirler.İslamiyette herşey ölçüdür.Herkese gücünün yettiği kadarı vardır.Kimseye zorla bir şeyleri kabul ettirmek ve müslümanı yargılamak kimsenin haddi değildir.Herşey niyetle başlar ondan sonra ameller gelmeye başlar burda önemli olan niyet etmek.
İlim öğrenmek insanı Allah'a ulaştırır.Kalp ve ruh hayatımızı olgunlaştırmak ve ihlasa dönük bir hayat gayesini benimsemek hem bu dünyada hemde ahirette huzur sebebidir.
RA'D SÛRESİ
( 28 ) Onlar, inananlar ve kalpleri Allah'ı anmakla huzura kavuşanlardır. Biliniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur.