algılama araçlarından en önemlisi olan beynin, sağ ve sol yarı küreleri arasındaki farklardır:
sol beyin zincirleme zekanın
sağ beyin ise sezgisel aklın kaynağıdır.
''sağ beyin, doğadan beslenir.
hislerimizin, ilhamların ve maneviyatın kaynağıdır. sağ beyin hislere güvenir, yaratıcı enerjinin ve duyguların temelidir.
sol beyin ise kendi dünyasını oluşturmak için çalışır. zincirleme zekanın kaynağıdır.
bilimin, batı düşüncesinin gerçeği, bu sol beyni tek başına insan olarak uzun yıllar kabul ettirme inadıdır.
sağ beyin parçadan bütüne gitmez, rasgele işler. geçmişten ve gelecekten noktalar işaret eder. insanlığın ortak aklı ile haberleşir, frekansları, titreşimleri algılar ve yorumlar. ancak onun bütün bilgilerini bildiğimizi aslında biz bilmeyiz. çünkü sağ beyin yaşadıklarını, hislerini duyumsamak konusunda uzmandır; ancak bunları ifade etmek, sıralamak becerisinden yoksundur.
sol beyin zincirleme zekasıyla kendini ancak diğer insanlarla kıyaslayarak anlar, sağ beynini ağırlıklı olarak kullanan insan ise insanlar arasındaki binde birlik farklar yerine bütüne odaklanır ve kendini bütünün içinde tanımlamaya çalışır.
sağ beyin doğuda ifade edilmiş, sol beyin ise batıda gelişmiştir.
doğu, bir varlık olarak insanın özelliklerini bilir.
batı ise, bir insan ve bir akıl olarak insanı geliştirmeye çalışır.
insan beyninin sol yanı,
kısa vadeli düşünür,
sıralamaya güvenir,
parça psikolojisi taşır ve
hareket ve güç ister.
insanların çoğunun kendini diğerleriyle karşılaştırarak anlamaya çalışmasının, maddeyi ilk sırada tutmasının nedeni baskın tarafının zincirleme zekası olmasıdır.
insan beyninin sağ yarım küresi ise doğadan bilgi alır. duygularına ve sağlığının sesine düşkündür. kalbiyle birlikte çalışır. gerçekte bizi asıl etkileyen uzun vadedeki gelişimimize, bütünün hissine odaklıdır.
bu ikilik çeşitli ölçeklerde karşımıza sürekli çıkar.
şu an dünyada batının ve temsil ettiği sol beynin gelişimi dengesizlik durumunu açıklamaktadır.
yaratıcı ses susmuştur.
var oluşa duyulan heyecan yitmiştir.
duyguların gösterdiği gerçeklere yüz çevrilerek mutluluğun ve huzurun gelişimi ihmal edilmiştir. maddelerin altında yatan gerçek unutulmuştur.''
Meditatif Dans