Mustafa Kemal'in "Birilerine" Yanıtı

Atamız hakkında güzel yazılar, hikayeler, resimler...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
muratert
Quick Friend
Quick Friend
Mesajlar: 72
Kayıt: 02-10-2006 14:05
Konum: Mudanya'dan

Mustafa Kemal'in "Birilerine" Yanıtı

Mesaj gönderen muratert »

“Atilla’nın, Fransa ve Batı Roma topraklarına dek genişletilmiş olan imparatorluğunu hatırladıktan sonra, Selçuk Devletinin yıkıntısı üzerinde kurulan Osmanlı Devletinin, İstanbul’da Doğu Roma İmparatorluğunun yerine geçtiği çağlara gözlerimizi çevirelim. Osmanlı padişahları içinde Almanya’yı, Batı Roma’yı ele geçirerek çok büyük bir imparatorluk kurmaya girişmiş bulunanlar vardı. Yine, bu padişahlardan biri, bütün İslam bir merkeze bağlayarak yönetmeyi düşündü. Bu amaçla Suriye’yi, Mısırı, ele geçirdi.”Halife” sanını takındı. Başka bir padişah da hem Avrupa’yı ele geçirmek, hem İslam dünyasını buyruğu ve yönetimi altına almak amacını güttü. Batının sürüp giden karşı saldırısı, İslam dünyasının tedirginliği ve ayaklanması ve bütün dünyayı ele geçirme istek ve tasarılarının tek sınır içine aldığı çeşitli soydan insanların geçimsizlikleri, en sonunda Osmanlı İmparatorluğunu da, benzerleri gibi, tarihin bağrına gömdü.
Baylar, dış siyasanın en çok ilgili bulunduğu ve dayandığı temel, devletin iç örgütüdür. Dış siyasa, iç örgütle uyarlı olmak gerekir. Batıda ve Doğuda, yaratılışı, kültürü ve ülküsü başka başka olan ve birbirleriyle bağdaşamayan toplulukları tek sınır içine almış bir devletin iç örgütü, elbette temelsiz ve çürük olur. Bu durumda dış siyasası da köklü ve sağlam olmaz. Böyle bir devletin, özellikle iç örgütü ulusal olmaktan uzak olduğu gibi, siyasal yönetimi de ulusal olmaz. Buna göre Osmanlı Devletinin siyasası ulusal değil;ancak, kişisel, bulanık ve kararsız idi.
Değişik ulusları ortak ve genel bir ad altında toplamak ve bu değişik ulus topluluklarını eşit haklar ve koşullar altında bulundurarak güçlü bir devlet kurmak, parlak ve çekici bir siyasal görüştür. Ama, aldatıcıdır. Dahası, hiçbir sınır tanımayarak, dünyadaki bütün .Türkleri de bir devlet olarak birleştirmek, ulaşılamayacak bir amaçtır .Bu, yüzyılların ve yüzyıllarca yaşamakta olan insanların çok acı, çok kanlı olaylar ile ortaya koyduğu bir gerçektir.
İslamcılık ve Turancılık siyasasının başarı kazandığı ve dünyayı uygulama alanı yapabildiğine tarihte rastlanamamaktadır. Soy ayrımı gözetmeksizin ,bütün insanlığı kapsayan tek bir dünya devleti kurma hırslarının sonuçları da tarihte yazılıdır. “Baskıncı ve yağmacı” olmak hevesleri, konumuzun dışındadır. İnsanlara her türlü özel duygularını ve bağlantılarını unutturup, onları kardeşlik ve tam eşitlik içinde birleştirerek, insancı bir devlet meydana getirme kuramının da kendine özgü koşulları vardır.
Bizim aydınlık ve uygulanabilir gördüğümüz siyasal yöntem, “ulusal siyasadır”. Dünyanın bugünkü genel koşulları ve yüzyılların kafalarda ve ıralarda yerleştirdiği gerçekler karşısında düşçü olmak kadar büyük yanılgı olamaz. Tarihin dediği budur; bilimin, aklın mantığın dediği böyledir.
Ulusumuzun, güçlü, mutlu ve sağlam bir düzen içinde yaşayabilmesi için, devletin bütünüyle ulusal bir siyasa gütmesi ve bu siyasanın iç örgütlerimize tam uyumlu ve dayalı olması gereklidir. Ulusal siyasa demekle anlatmak istediğim şudur; Ulusal sınırlarımız içinde, her şeyden önce kendi gücümüze dayanarak varlığımızı koruyup ulusun ve yurdun gerçek mutluluğuna ve bayındırlığına çalışmak; gelişigüzel, ulaşılamayacak istekler peşinde ulusu uğraştırmamak ve zarara sokmamak; uygarlık dünyasının uygarca ve insanca davranışını ve karşılıklı dostluğunu beklemektir.”
Mustafa Kemal Atatürk
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir