Mekke nin Fethi

İslam dinimiz hakkında sormak istedikleriniz, merak ettikleriniz, paylaşmak istediklerinizi bu foruma yazabilirsiniz.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
commando
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
Mesajlar: 2119
Kayıt: 14-04-2005 13:18

Mekke nin Fethi

Mesaj gönderen commando »

MEKKE'NİN FETHİ
Tarihin akışını değiştiren, insanlık tarihine yön veren müstesna olaylar vardır. Öyle ki, o olaydan sonra hiçbir şey artık eskisi gibi olmaz.Bir gün sonra yıldönümünü idrak edeceğimiz Mekke’nin fethi böyle bir olaydır. Daha doğrusu Mekke’nin fethi bir süreçtir.
Mekke’nin fethi elbetteki sıradan bir olay değildir. Dünya durdukça herkesin çok önemli dersler çıkaracağı muhteşem bir inkılaptır. Zira müşrik bir toplumun, İslam daveti karşısında takınacağı tavrı Mekke bize çok net bir şekilde göstermiştir... Ve dünya durdukça da İslam davetine muhatap olan toplumlar hep bu değişim ve dönüşümü yaşayacaklardır.
İslam inkılabı karşısında Mekke toplumunun tavırları 5 ayrı değişim seyri takip etmiştir.
1- Kayıtsızlık, alay ve dedikodu dönemi
2- İftira, karalama ve psikolojik baskı dönemi
3- Terör, boykot ve abluka dönemi
4- Topyekun saldırı ve savaş dönemi
5- Mutlak teslimiyet ve barış..

Evet, efendimiz ve O’nun mübarek ashabı, şirk toplumu içinde 13 yıla yakın bütün bu safhalardan geçmişlerdir. Onlar, ilahi daveti taştan katı yüreklere, betonlaşan beyinlere, kupkuru vicdanlara nakşetmek için yıllar boyu gayret göstermişler, en ağır hakaretlere, en dayanılmaz işkencelere muhatap olmuş, açlıktan ağaç yapraklarını yemek zorunda kalmışlar ve fakat bir an bile ürküp kaçmamış, umutsuzluğa düşmemiş, firar etmemiş, istikametlerini değiştirmemişlerdir. Kendilerine sunulan dünya nimetlerini, mal-mülk, mansıp ve siyasi rüşvetleri ellerinin tersi ile silme onurunu gösterebilmişlerdir.
Kureyşin hiçbir planı, komplosu bu iman kadrosunu durduramamış, ürkütememiş, umutsuzluğa düşürememiş, yenilmişlik psikolojisine asla itmemiştir. Onlar zulum kamçıları altında ruhlarını Rablerine teslim ederken bile bir saniye tereddüt göstermemişler, zafere olan inançlarını yitirmemişlerdir.
Kureyş toplumu önceleri İslamı görmezlikten gelmiş, alaycı iftiralarla işi sulandırmaya çalışmışlar, daha sonra da onlardan söz etmemek suretiyle adeta unutturmaya çalışmışlardır. İslam ile ilgili haberlere sansür uygulamakla işi geçiştirmeyi planlamışlardır... O günün çağdaş medyası yok sayıyordu İslam davetini...
Alınan bu tedbirler İslamın yayılışını engelleyemeyince bu defa da tehditler başlamış bu da yetmeyince korkunç bir terör ve zulum dönemi yaşanmıştır. O dönemin Aristokratları, köleleri ve kimsesizleri en iğrenç işkencelere muhatap etmişlerdi. Kızgın kumlar üzerinde çırılçıplak yatırılmış bu iman adamlarının mübarek vücutlarına inen her zulüm kırbacına verdikleri ‘Allah Birdir’ cevabı, Ashabın dayanılmaz acılar içinde kıvranırken bile Hakkı haykırmaktan geri kalmadıklarını göstermektedir. Onlar, bizim gibi değillerdi... Zoru görünce havlu atmıyorlardı. Ne yapalım Kureyşin gücü ile boy ölçüşemeyiz demiyorlardı. Emperyalistlere müttefik olmak için çaba içine giren omurgasız ve yüreksiz insanlar değillerdi. Onlar Efendimizin arkadaşlarıydı.. Onlar Gül Peygamberin gül tomurcuklarıydı. Onlar bir avuçtu ama bindörtyüz yıldır parlaklığından, kurtarıcılığından hiçbir şey kaybetmeyen muhteşem bir medeniyetin kurucu kadrosuydular.
İşte akıllara durgunluk veren İslam İnkılabını bu muhteşem ve mübarek kadro gerçekleştirmiştir. Şimdi bu şerefli kadro, en şereflinin önderliğinde, yıllarca kendilerine ölüm ve kan kusturmuş olan Mekke’ye giriyorlardı.
Efendimin göğsü, bindiği devenin sırtına adeta yapışmış... Gurur ve kibirden eser yok... Fatih, en büyük Fatih, insanlık tarihinin en büyük inkılapçısı, yıktığı bir daha yapılamayan, yaptığı da bir daha asla yıkılamayan önder, secde halinde... Bir tevazu abidesi...
Ve ardından genel af...
İşte Fetih budur... Devrim budur... İnkılap budur... Yiğitlik budur... Barış budur... İslam budur.
Rabbimden niyazım odur ki; Bize Efendimizi doğru anlamayı, O’nun izinde yürümeyi, O’nun arkadaşları gibi sadık ve vefalı olmayı, dünya karşılığında ahiretimizden vazgeçmemeyi, zulme baş eğmemeyi, zalimin karşısına dikilmeyi, Hakkı haykırmaktan uzak kalmamayı nasip eylesin..
Ya Rabbim; Mekke fethedildiği gün Efendimiz(as) eliyle Kabe’yi dolduran putlar nasıl bir bir yıkılıp Beytullah putlardan arınmışsa, bu fetih yıldönümü münasebetiyle bizlere de yüreğimize, beynimize, ruhumuza, nefsimize hakim olmuş olan putları devirip arınmayı nasip eyle...

Ömer Vehbi Hatipoğlu
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 11 misafir